BUİKAD'dan tedbir paketi değerlendirmesi

Dünya ekonomisinin 1930'larda yaşanan Büyük Buhran'dan bu yana ilk defa böylesi sarsıcı bir gelişmeyle karşı karşıya kaldığına işaret eden ve tüm sektörler için gerek talep bazında yaşanan daralmanın gerekse de şirketlerin üretime ara vermelerinin önemli bir finansal daralmayı da beraberinde getirdiğini kaydeden Başkan Oya Eroğlu; "Hem talepte yaşanan daralma hem de çoğu şirketin üretime ara vermesi, şirketlerin finansalları ve bilançoları açısından sıkıntı yaşamasına neden oluyor. Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanma ve düşüşler de şirketleri zora sokuyor. Bu süreçten karlı çıkan sektörler de var. Örneğin; perakende ve e-ticaret şirketleri, hijyen malzemeleri üreten şirketler, teknoloji ve oyun şirketleri bu dönemde önemli bir yükseliş trendi yakaladı. Ancak bir takım sektörler de ciddi olumsuzluklarla karşı karşıya kaldı. Açıklanan tedbir paketlerinin genel ortamı rahatlatıcı olması büyük önem taşıyor" diye konuştu.

EKONOMİK DÖNGÜNÜN DÜZENE GİRMESİ HASARLARI EN AZA İNDİRECEK

Türkiye ekonomisinin de genel piyasayla aynı oranda sıkıntılar yaşadığına işaret eden Oya Eroğlu, hükümetin açıkladığı tedbir paketlerinin yeni normal düzene geçiş sürecinde nefes aldırıcı olacağını aktardı. Özellikle kredi destek paketlerinin, kısa çalışma ödeneğinin ve sigorta desteklerinin üretici kesimde bulunan şirketleri bir süre daha taşıyabileceğini söyleyen Eroğlu; "Yeni normal düzen, salgın krizinden çıkışın ilk eşiği olmalı. Yaklaşık 3 aydır ciddi kaos yaşayan ve sarsılan tüm ekonomik düzenin yeniden kendine gelebilmesi ve toparlanması için desteklerin büyük bir önemi olduğunu düşünüyoruz. En son açıklanan kredi destek paketlerinin de ilk etapta nefes aldırıcı ve piyasaları rahatlatıcı etkisi olacağına inanıyoruz. Tüm sektörlerin yeni normal düzene alışabilmeleri ve vatandaşların da ekonomik döngüye yeniden katılabilmeleri açısından önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Krizin kalıcı etkileri de olacaktır. Ancak ekonomik döngünün eski düzenine girmesi hasarları en aza indirecektir" dedi.