Artan Çekirdek Enflasyon Sonrası TCMB Bu Ay Yine Faiz İndirir Mi?
Eylül ayı enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre TÜFE aylık %1.25 artarak yıllık %19.58'e yükseldi. Yİ-ÜFE'de aylık 1.55'lik artışla yıllık %43.96'lık bir artış gösterdi.
Yukarıdaki rakamlar bize ne anlatıyor yakından bir bakalım isterseniz.
İlk olarak TÜFE'de yani manşet enflasyonda artış beklentilere paralel geldi, beklenti üzeri bir artış yok. Bu belki bardağın iyi tarafı olarak görülebilir. Ama gel gelelim ki bardağın kötü tarafında hala yükselişine devam eden bir manşet enflasyon var. Bundan bir ay önce enflasyon ile ilgili yazılarımda TÜFE için sadece "enflasyon" kelimesini kullanıyordum. Dikkat ederseniz artık "manşet enflasyon" kelimesini kullanıyorum. Bunun da sebebi geçtiğimiz ay itibariyle TCMB'nin para politikası duruşunda bundan böyle "manşet enflasyona" değil "çekirdek enflasyona" ağırlık vereceğini söylemesi. Madem öyle çekirdek enflasyonun ahvaline de bir bakalım. Eylül ayında tıpkı manşet enflasyon gibi çekirdek enflasyonda da bir yükseliş görüyoruz. Ağustos'ta %16.76'ya gerilemiş olan çekirdek enflasyonun Eylül ayında %16.98'e yükseldiğini görüyoruz. Peki şimdi ne olacak? Çünkü geçtiğimiz PPK toplantısında TCMB 100 baz puanlık bir faiz indirimi yapmıştı. Ve bu indirime gerekçe olarak ta çekirdek enflasyondaki düşüş ivmesini göstermişti. Ama anlıyoruz ki Eylül itibariyle çekirdek enflasyon yükselmeye başlamış. O zaman TCMB acaba bundan böyle faiz indirmeyecek mi? Ya da olur da (ki mümkün) 16.98 olan çekirdek enflasyon birkaç ay sonra %18 olan politika faizini geçerse TCMB faiz mi artıracak? Anlayacağınız enflasyon rakamları açıklandı açıklanmasına ama piyasanın kafası artan çekirdek enflasyon nedeniyle daha da karıştı ve para politikası ile ilgili belirsizlik iyice arttı.
Çekirdek enflasyondaki artış sonrasında şimdi gözler 21 Ekim'de yapılacak PPK yani faiz toplantısına çevrilmiş durumda. Şunu söylersem abartmış olmam kanımca; piyasa şimdilik tam anlamıyla ikiye bölünmüş durumda. Yarısı 21 Eylül'de TCMB faiz indirmeye devam edecek görüşünde. Bu görüşü savunanlara göre %16.98 olan çekirdek enflasyon ile %18 olan politika faizi arasında %1.02'lik bir fark var. Bu demek oluyor ki TCMB'nin 100 baz puanlık bir indirim marjı var. Bu noktada indirim bekleyenlerdeki hakim görüş 50-75 baz puanlık bir indirim gelebileceği yönünde. Piyasanın kalan diğer yarısı ise, yok artık içeride kurlar almış başını giderken bir de hem FED hem de dünya giderek daha da şahinleşmiş ve de üstelik enerji krizi kapıdayken TCMB nasıl olacak da faiz indirmeye cesaret edecek diye düşünüyor. Ben hangi taraftayım diye sorarsanız, şimdilik ortadayım diyebilirim, yani net bir şey söyleyemiyorum. Bence olması gereken şu tabi TCMB bu koşullarda faiz indirmemeli. Ama indirebilir de pas da geçebilir, bu konuda net bir tahminim şimdilik oluşmuş değil. TCMB'nin yapacağı sözlü yönlendirmeler ile görüşüm netleşecek diye düşünüyorum.
Bu arada son günlerde fazlaca TÜFE ve çekirdek enflasyona yoğunlaştığımızdan Yİ-ÜFE'yi biraz ihmal ediyor gibiyiz. Bu açıdan Eylül ayında ÜFE'de aylık %2'nin altında bir artışla birlikte geçen aya göre bir düşüş gördük. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Tabi son günlerde içeride artmaya başlayan kurlar ile dışarıda alıp başını giden emtia fiyatları sonrasında bu düşüş ivmesi devam eder mi onu bilemiyorum. Bu ayki düşüşün en önemli nedeni hiç kuşkusuz olumlu baz etkisinden kaynaklanıyor. Yani geçen yıl bu dönemlerde ÜFE'de dramatik artışlar olması bu yılın aynı dönemlerindeki ÜFE'nin daha düşük olmasını sağlıyor. Beklentim o ki bu konjonktürde baz etkisi ile gelen ÜFE düşüşü pek avantaja çeviremeyeceğiz gibi görünüyor.
