Sınıfın Sessiz Lideri: Öğretmenin Liderlik Sanatı

Liderlik denince çoğumuzun aklına büyük şirketlerin CEO’ları, politikacılar veya sahnede güçlü duruş sergileyen isimler gelir. Oysa gerçek liderlik, en sıradan anların içinde bile gizlidir. Bu yazıda, bir öğretmenin liderlik becerisinin nasıl hayat değiştirdiğine dair bir anıyı paylaşmak istiyorum.

Bir ilkokul öğretmeni olan Ayşe Hanım, yıllardır öğrencilerine sadece ders anlatmakla kalmayıp, onları hayata hazırlamaya da kendini adamıştı. Bir gün sınıfındaki en sessiz öğrencilerden biri olan Zeynep’in derslerde hiç söz almadığını fark etti. Zeynep zeki bir çocuktu ama kendine güveni yoktu. Ne yazık ki, arkadaşları da onu lider olarak görmek bir yana, çoğu zaman fark etmiyordu bile…

Ayşe Hanım bir gün sınıfa yeni bir grup çalışması sistemi getirdi. Ama bu kez liderleri o seçmeyecekti; öğrenciler, aralarından birini seçip ona güvenerek ilerleyeceklerdi. Çoğu, her zamanki gibi en popüler ya da en yüksek not alan arkadaşlarını önerdi. Ancak Ayşe Hanım, küçük bir yönlendirmeyle gözleri Zeynep’e çevirdi.

"Zeynep, harika gözlem yapıyor ve hep doğru zamanda doğru şeyi söylüyor. Liderlik sadece en çok konuşan olmak değil, bazen en iyi dinleyip en doğru kararı vermektir," dedi. O anda sınıfta bir sessizlik oldu. Arkadaşları, ilk kez Zeynep’in bu yönünü fark etti. Ve oy birliğiyle onu lider seçtiler.

İlk başta çekingen olan Zeynep, zamanla hem ekibini yönlendirmeyi hem de özgüvenini kazanmayı öğrendi. Ayşe Hanım sadece bir öğrencisinin liderlik potansiyelini açığa çıkarmakla kalmamış, sınıftaki diğer çocuklara da liderliğin ne demek olduğunu öğretmişti.

Liderlik, her zaman en önde olmak değil, bazen en sessiz kişiyi bile öne çıkarabilecek cesarete sahip olmaktır. Bazen büyük sahnelerde, bazen küçük bir sınıfta... Ama gerçek liderlik, hep fark yaratanların elindedir.

Bugün, hepimiz kendi hayatlarımızda birer lideriz. Peki, sizin etrafınızda keşfedilmeyi bekleyen bir Zeynep var mı?