
1508 yılında Michelangelo, Roma’daki Sistine Şapeli’nin kubbesine fırçasını kaldırdığında belki de farkında bile değildi:
Boyadığı o küçük detay Tanrı’nın Adem’e uzanan eli yüzyıllar boyunca insanlık için yaratıcılığın, ilhamın ve liderliğin sembolü olacaktı.
Ben bir lider danışmanı olarak bu resme baktığımda yalnızca Tanrı’nın ilk insana hayat verdiği anı değil, aynı zamanda insana potansiyelini hatırlattığı anı görüyorum.
Tanrı’nın parmağı ile Adem’in parmağı arasındaki o minik boşluk,
sanki “henüz olmamış ama olmak üzere olan” bir enerjiyi taşır.
Tam da o noktada, liderliğin özü gizlidir.
Liderlik bazen büyük konuşmalarda değil,tam aksine sessiz bir farkındalıkta ortaya çıkar.
Michelangelo’nun tablosundaki o görünmez elektrik akımı gibi bir lider de dokunmadan bile enerji yayabilir, ilham verebilir.
Gerçek lider,iyi bir koç insanlara yön gösteren değil, onlara içindeki ışığı fark ettiren kişidir.
Tıpkı Tanrı’nın Adem’e sadece hayat değil, kendinden bir kıvılcım vermesi gibi…
Lider de çevresindekilere kendi güçlerini hatırlatır;
onları kendine benzetmez, onların kendileri gibi olmalarına fırsat verir
Michelangelo’nun fırçası bize yüzyıllar öncesinden sessiz bir sır fısıldar:Liderlik, bir dokunuşla değil, dokunmadan da ilham verebilme sanatıdır.
Bugünün hızlı, rekabetle örülü dünyasında liderlik genellikle strateji ve performans olarak konuşuluyor.
Oysa belki de liderliğin en saf hali,Sistine Şapeli’nin kubbesindeki o iki parmak arasında duruyor:
Sessiz, sade, ama potansiyelle dolu bir an gibi.
Belki de artık yeniden hatırlamanın zamanı geldi: Lider, dokunan değil; dokunuşu hissettiren kişidir.
Şimdi tabloya bir de şu yönden bakmanızı istiyorum.. Tanrı elini tüm gücüyle uzatıyor ama Adem ‘de aynı heyecan ve hareket sanki yok. Adem’in eli tanrının eli gibi dimdik uzanmıyor biraz daha isteksiz ve kıvrık duruyor.
Bazen liderlere bunu hatırlatmak istiyorum siz potansiyelinizin hepsini kullanmak ve karşı tarafı geliştirmek istiyorsunuz ,ancak o ne kadar isterse o kadarını alabilir. Adem dokunup tüm enerjiyi de alabilirdi sadece dokunmadan aldıkları da onu geliştirmeye yetti diye düşündü. Siz sevgili liderler ,kendinizi günümüzün terimiyle zorbalamayın. Siz ekip arkadaşlarınızı geliştirmek için çabanızı gösterin o ne kadar isterse o kadarını alacaktır.
Burada önemli olan bugün siz kime dokunmak ve onda bir kıvılcım oluşturmak için uğraştınız işte bütün mesele bu.