TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Atalar ve Çocukları

Yazının Giriş Tarihi: 06.10.2021 10:15

Hepimiz birinin evladıyız. Ne muhteşem değil mi?

Dedelerimizi anneanne ve babaannelerimizi biliriz çoğunlukla ondan ötesi ya ondan ötesi...Yıllar yüzyıllar önce yaşayan atalarımız?

Elinize ayna alıp aynanın karşısına geçtiyseniz o hissi çok iyi bilirsiniz. İçinde bir sen, bir sen daha, bir sen daha, bir sen daha... Gittikçe senden uzaklaşan ya da gittikçe sana yaklaşan bir sen daha...Hem de sonsuz kere...Ne acayip değil mi?

Sen varsın ve bir yaşam zincirinin parçasısın... Sen yoksan kim bilir kimler yok? Bilmiyorsun bile.

Şu dünyada var olmak demek, salt yemek içmek, yatmak, kalmak, işler başarmak ya da başaramamak ve ölmek değil. Ölünce bile ölmüyorsun bak senin hücrelerin yaşıyor bedenlerde... Ya da illa hücre aktarımımı mı yapıyorsun sanki? Sevgin yaşıyor sevgin... Var mı bundan büyük bir yaşam? Seni seven biri, yaşıyor sen onun kalbinin içinde...

Ya da bir duygu yaşatıyorsun birine... O da senden öğreniyor o duyguyu öyle yaşamayı.. Başka birine bunu aktarıyor. Öyle bir bakıyorsun ki mesela bir bakış hediye ediyorsun yaşama...Bedenin toprağa karışsa da bakışın geçiyor birine bir şeye...Nasıl anlatırsın bunun senin bakışın olduğunu? Bunun bir önemi var mı artık? Sen o hal olmuşsun. Evrenle hemhal olmuşsun kimin umurunda?

Bir tohum gibiyiz hayatta. Her bilgi bünyemizde. Yaşarken kendimizi katıyoruz yaşama. Aldıklarımızın üzerine bir şey ekliyoruz ve aktarıyoruz aktarabildiğimiz kadar. Yaşıyoruz, devam ediyoruz, varız ve varlığı kutluyoruz.

Tüm hücrelerimizle yaşadığımız anlar çok kıymetli. Sadece yaşayıp ölmüyoruz. Her an kayıttayız ve iz bırakıyoruz.

Kendimizi hay huya kaptırdığımızda yaşam zincirimizi çekiştiriyoruz. Sıkıntı, sıkışmışlık yaşıyoruz. O zincir sertleşiyor pranga zincirimiz oluyor. Kendimizi esirleştiriyoruz.

Gerçekten kim olduğumuzu hatırladığımızda, kendimizi gerçekleştirdiğimizde, kendimizden, hayatımızdan hoşnut olduğumuzda o zincir DNA zinciri oluyor, aktarım elastikiyeti barındırıyor. Pranga zinciri değil, birbirini destekleyen yumuşak bağ zincirlerimiz oluyor. Geçmişten geleni alıp geleceğe taşırken birbirimizi sarıyor ve dans ediyoruz.

Yaşam dansınız kutlu olsun. İyi ki doğdunuz!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.