TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gözlerimiz ve Ağzımız Bizim Bağlarımız

Yazının Giriş Tarihi: 23.03.2022 08:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.03.2022 08:41

Meraklı bir çocuk gözü gibiyiz.

Çevresine karşı duyarlı, kocaman açılmış, gördüklerini anlamaya çalışan bir halimiz var.

Bir yandan da huysuz bir ihtiyar ağzı gibiyiz.

Hım hım konuşan, sürekli eleştiren, insanın içini şişiren, enerjisini sömüren bir yanımız var.

İkisi de biziz ne acayip değil mi?

Göz hep dışa odaklı. Ve gördükçe farklı tepkiler geliştiriyoruz. Beynimize giden bilgiler en kısa sürede işleme alınıyor. Tık, tık sistem çalışıyor. Çocukken ilk kez karşılaştığımız şeylere karşı o kadar yargısızız ki; ne kutlu zamanlarmış o zamanlar!

Bir çocuk bir insana baktığında genç-yaşlı, güzel-çirkin, iyi-kötü, zengin-fakir, cahil-bilgili, saygılı-saygısız diye etiketlemiyor bir süre. O kadar saf.

Büyüdükçe, büyükler öğretiyor ona bütün bunları.

Gördükçe yargılıyor göz.

Dış görünüş, hayattaki başarılar-başarısızlıklar, tercihler daha neler neler hepsi birer yargı konusu. Gördüğü ile öğrendiklerini birleştirip karşısına akıllar veriyor kişi. O evlerden ırak yaşlı ağızlar bir açılıyor, pir açılıyor. İçlerinden zehir zemberekler boşalıyor:

“Keşke okusaydın” “O okulu değil de bunu okusaydın” “Şu işi yapsaydın çok para vardı” “Onunla evlenmeseydin” “Hadi evlendin çocuk yapmayaydın” “Ben senin yerinde olsam şöyle yapardım” “Onu değil bunu yap” “Iııığ onun tadı çok iğrenç bunu ye!”

Birbirimizi anlamak yerine birbirimizin hayatına müdahil olmak ne kadar kolay. Hayat bir dizi film değil. Salonumuzda oturup çekirdek çitlemiyoruz. Bir yaşamı yargılıyoruz.

Mevzubahis bir insan. Bir yaşam. Onun yaşam deneyimi. Hayatlarımızı konuşurken, yaşarken başkasını anlama çabası saygı gerektiriyor. Evet bizim değerlerimizle örtüşmeyen seçimler yapılmış olabilir. Evet bu seçimler bizim hayatımızı da etkiliyor olabilir. Çok zorlanıyor olabiliriz. Çok acı çekiyoruzdur.

Bu acı çeken halimizdeyken de hatırlamakta fayda var:

Gözümüz ve ağzımız bizim bağımız.

Gördükçe yargılıyor,

Yargıladıkça birbirimizle olan bağlarımızı geriyoruz.

Hayat da bizi bir o tarafa, bir bu tarafa çekiştirip duruyor.

Göreceğiz elbet. Yargıya geçmeden önce durup anlamaya gayret edeceğiz.

Önce o zorluk içindeki kendimizi görüp anlayacağız.

Sonra bize o zor deneyimleri yaşatanları anlamaya gayret edeceğiz.

Kabul etsek de etmesek de yolumuzun kesiştiği herkesle ve her şeyle bağımız var.

Anlarsak An’dayız. Farkındayız ve dönüştürme şansımız var.

Anlamazsak Karma’dayız. Ve karmaşadayız.

Gözlerimiz ve ağzımız bizim bağlarımız.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.