TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hassas ruhlar için iş yerinde var olma rehberi 2

Yazının Giriş Tarihi: 03.11.2021 11:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.11.2021 11:18

Hassas bir ruh (hassas bir ruhtan kastım; normale göre biraz daha duyarlı, biraz daha incelikli insanlar) yeni bir işe başladığında heyecanlıdır.

Bağ kurmak ister.

Hassas gözleri iyiyi güzeli bulma ümidi ile dört açılmıştır.

"Oooo ben burada ne işler kotarırım" güdüsü devrededir. Bir an önce kolları sıvayıp işe girişmek ister.

İşte burada tavsiyem, biraz yavaş olmalıdırlar. Çünkü onlar işi hızlandırmak istedikçe hayat da onlarla şu dili konuşur:

"Sakin ol."

Sakin olamazsa hayat ona sakin olması için süre ve olanaklar sunar. Oryantasyon programı aksar, bilgisayar gecikir, ofisteki oturma düzeninde sorun çıkar. Gelmesi gereken gelmez, olması gereken olmaz. Birtakım duraksamalar, beklemeler olur.

Ya da hasta olur işe gidemezler:

"Ah, ilk günden başıma gelenler!.."

Hayat yine fısıldar; sakin ol!

O mesajı almazsa ve şartları zorlarsa sorun olarak gördüğü durumlar da sertleşebilir. Hayat bu sefer "sakin ol" mesajını direkt önüne koyar, afallatır. "Sana bekle dedik" gibidir bu mesaj. Daha serttir. Moral bozar. Heves kaçırır.

Yeni bir iş; yeni bir hayat, yeni bir yolculuktur. Yolculuklar kesişmelerdir aynı zamanda.

Hassas bir ruh bir iş yerine adım attığında kendini hemen belli eder.

Teşekkür eder, rica eder.

Anlamaya çalışır.

Daha çok gözlem yapmak ister.

İş yerlerinde ise yazılı olmayan, bir yandan da asla atlanmayan, görülmez kurallar vardır.

Yeni bir insan bazı kıdemli çalışanlar için yeni bir mevzudur. Dostça yaklaşan da olur, ilk günden gerilim yaratan da...

Hassas bir ruh için alanını belirlemesi çok önemlidir bu ilk günlerde. O alan bir kez ihlal edildi mi olanlar olur...

Hani "Anayasa'yı bir kez delsek bir şey olmaz" gibinin kişisel yaşamda vücut bulmuş hali gibidir. Kişisel alanınızı bir kez deldirirseniz, oradan hep sızıntı yapar duygular...

O duygular ki iş yaşamınızda sizin kim olacağınıza, kim olamayacağınıza karar verenler, bilinçaltınızla el ele devam edenlerdir.

Hassas ruhlara tavsiyem; siz siz olun ilk günden alanınızı belirleyin!

Hem duygusal hem mekânsal anlamda.

Bir odanız mı var? Ya da açık ofiste bir masanız mı var? O alana sahip çıkın. Biri gelir de bir şekilde odanıza, masanıza bir sorti düzenlerse, bir yığma yaparsa bir işgal girişimi olursa gözünüzü dört açın.

Ya da buna benzer bir duygusal saldırı yaşarsanız da uyanık olun. Şaka yollu da olsa sizi inciten, şaşırtan, rencide eden bir tanışmada ruhsal alanınıza sahip çıkın.

Alanınızı belirlemezseniz orası inanılmaz bir trafik çeker.

Hem fiziksel hem ruhsal alanınız yol geçen hanına döner. Sizin tüm yaşam enerjiniz, çalışma azminiz de bu trafiğin peşine takılır ve gider.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.