Bir yılı daha uğurlamaya hazırlanıyoruz.
Asıl meseleyi şarkı gibi mırıldanıyoruz:
Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım?
Mesele bir yılı daha devirmek değil sadece
"Bir yıl daha geçivermiş hayret ne çabuk!" hissiyatımız
Aslında mesele şu: Bir bakıyoruz hayatımızın çoğu gidivermiş.
Gerçekten istediklerimizi yapabilmek için zamanımızı nasıl kullanıyoruz?
Hayatımızı gerçekten kendi istediğimiz gibi mi yaşıyoruz?
Yoksa olması gerektiğine inandığımız şekilde mi?
Hayatımızın bütününe baktığımızda
İyi kilerimiz mi ağır basıyor gerçekten?
Yoksa keşkelerimiz mi?
Keşke onu değil de şunu yapsaydım!
Bugünkü akıllarımızla geçmiş yıllarımızı yargılamak hepimizin yaptığı bir şey.
O zaman bu akla ve tecrübeye sahip değildik.
Kendimizi yargılarken kendimizi ana taşımak ve şimdiye odaklanmak bizi başka bir yere çıkarıyor.
Yeni hikayemize çıkıyoruz buradan. Yeni ben oluyoruz.
Hayatlarını sıradan insanlar gibi yaşayıp olağanüstü şeyler yapan insanların hikayelerine bakıyorum dikkatle:
Yaşamı kutsuyorlar. Hayatta olmayı benzersiz buluyorlar. Her gün yeni bir sahne onlar için.
Yaşamı bir sanat eseri gibi yaşıyorlar.
Yaptıkları şeye ruhlarını katıyorlar.
Tutkuları var.
Ve kendilerini olduğu gibi kabul ediyorlar.
Bütün zayıflıklarını
Kırılganlıklarını
Hatalarını.
Ve duygularını cesurca ortaya koyuyorlar.
Hayal kırıklığına uğramaları, hor görülmeleri, çok sevilmeleri ya da sevilmemeleri...
Başarılı ya da başarısız olmalarının kendilerinde yarattığı etki
Paralı ya da parasız olmalarının hayatlarındaki yeri.
Çok netler.
Her hallerini minnettarlıkla yaşıyorlar.
Bir de ölümü bekleyen insanların ruh halleri var.
Basit, sıradan anların aslında ne kadar güzel ve benzersiz olduğunu ayırt ettiklerini vurguluyorlar.
Keşkeler için ne kadar geç bir vakit olduğunu fark ediyorlar.
O vakit
Her halimiz için şükretmek, sıradan anlarımız için minnettar olmak ve hayatımızın her gününü ayrı bir sahne gibi yaşamak için derin bir nefes alıp ilerlemeye davet edelim birbirimizi.
Sık sık yoklayalım duygularımızı
"Neyin var? Ne hissediyorsun? "
"Neye ihtiyacın var?"
"Ben yanındayım".
Hepimiz kendi kendimize bunu yapabiliriz.
İnsanın kendini anlaması evreni anlaması kadar anlamlı bir keşif bence.
Hepimiz kendi çapımızda bir evreniz.
Ve alıp veremediğimiz dışarısı gibi görünse de derdimiz hep kendimiziz.