Rüyalarda Buluşuruz-1

Biz “ben” dediğimizde suyun üstündeki buzdağıyız.

Burada ne var? Kadın mıyım erkek mi? Nerede doğdum. Hangi okula gittim. Mesleğim oldu mu? Evlendim mi? Çocuğum oldu mu? Hobim var mı? “Şunları severim. Bunları sevmem” Buna benzer şeyler….

“Bana biraz kendinden bahset” dendiğinde sıraladığımız özet.

Bir de bir başka “ben” var. Bilinçaltımız. Yani buzdağının görünmeyen yüzü.

Orasını az önceki gibi net ifade edemiyoruz. Bilmiyoruz. Buzdağı örneğinden gittiğimiz için orası deniz-derya diyeceğim ama karşılamıyor. Orası uzay. Bilinçaltımız büyük bir boşluk.

Ve o bilinçaltı bizimle sürekli iletişim halinde. Biz genellikle buzdağının üst kısmında takıldığımız için yollarımız çok kesişmiyor gibi görünüyor öyle değil.

Kendisi ile her gece randevumuz var. Tıpkı şarkı sözündeki gibi. Rüyalarda buluşuyoruz.

Mesele şu hatırlamıyoruz. Ya da halının altı gibi kullandığımız bilinçaltına geri yolluyoruz.

Oysa bu alanda sakin sakin ilerlesek neler olabileceğini hayal bile edemiyoruz.

Genellikle korkup geri çekiliyoruz. Aslında korkumuz da boş değil. Eskilerin söylediğine katılıyorum.

Rüyayı herkese anlatmamak gerek. O önemli ve değerli. Bir nevi şifreli mesaj. Ve bize özel. O nedenle bu özel buluşmanın şifrelerini sağa sola boca etmemek uygun.

Ama rüyanızdan gelen bir şeyi öyle bir esere çevirebiliriz ki, bunu bütün dünya bizimle birlikte haykırabilir. Belki de bu sadece tek bir kişinin değil, bütün insanlığın bilinçaltı kaydından bir satır olabilir.

Rolling Stones’un 'I Can't Get No, Satisfaction' şarkısını kast ediyorum. Bu şarkının ilk notalarını grup üyelerinden Keith Richards’ın uykusunda kaset çalara kayıt ettiği iddia ediliyor. Bir dizi nota ve sözü Mick Jagger’ın tamamladığı ve tüm üyelerin katkısı ile bu eşsiz eserin ortaya çıktığı biliniyor. Ve ondan sonra olanlar oluyor. Dünya sallanıyor. “Tatmin olamıyorum, tatmin olamıyorum Çünkü deniyorum ve deniyorum ve deniyorum ve deniyorum Olamıyorum, olamıyorum” “Eserlerim rüyalarımın özenli bir icrasıdır” diyen Salvador Dali’nin tatmini epey imrendirici değil mi? Ünlü sürrealist ressam olağanüstü renklerle rüya gördüğünü söylemişti. Gerçeküstü eserlerinden “Belleğin Azmi” rüya değil de ne? Rüyalarımız hep vardı. Ve var olacak. Biz de buluşmaya razıysak, yani denersek, denersek ve denersek. Rüyalarda buluşuruz.