TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sıcak

Yazının Giriş Tarihi: 19.07.2023 11:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.07.2023 11:16

Yakıcı, hararetli ve yoran etkisi ile sıcak.

Kavuran, eriten ve dönüştüren ateş.

Elini-kolunu bağlayan, bir yudum soğuk su ile bir dal gölge aratan yakıcı güç.

Hazır hava cayır cayırken sıcak ile ilişkimize eril-dişil iletişimi açısından kısa bir bakış atalım.

Yin-yang yani evrenin işleyişini açıklayan sisteme göre;

Güneş eril enerjidir.

Isıtır, aydınlatır, harekete geçirir, neşe verir, bitkileri besler ve pozitiftir.

Şu sıralar göksel eril enerjinin etkisini yana yana deneyimlerken güneşin diğer özelliklerini de kolayca hatırlayabiliriz.

Güneş aynı zamanda otoritedir. Kurutur, yakar, yeri gelir kavurur, kül eder.

O nedenle konumumuzu güneşin durumuna göre ayarlamak bizi hayatta tutar.

Hayatımızda eril enerji ile uyumumuzu kaybettiğimizi nereden mi anlayalım?

Devlet ile olan işlerimizde, kural içeren alanlarda, iş yerinde yöneticimizle olan ilişkilerimizde, ailede otorite olan karakterle; bir gerilim, gerginlik varsa o alanda biraz yavaşlamaya, kendimize bakmaya ihtiyaç olabilir. Kendi iç iletişiminizi bir gözden geçirebilirsiniz.

İçten içe endişe mi yaşıyoruz? Bazı konularda katılaşıp, kurumuş muyuz? Sakin konuşmak yerine alevli tartışmalarımız mı artmış? Dinlemeden konuşma eğilimimiz mi var?

O zaman bilin ki evren bize biraz “yavaşla çocuğum” diyor.

Biraz gölgeye gelip sakinlemek böyle durumlarda iyi gelir. İç iletişimimizi dengelemek bizi serinletir, olayları tartıp, biçmek, farklı açılardan bakmak, içimizde hangi duygular alevleniyor, içimizi kim neden yakıyor? Görmek yavaşlatır. Aynı zamanda durumu da aydınlatır. Hemen-şimdi “Asansör düğmesine bastım. Nirvana katına vardım” gibi bir durum beklemeyelim. Olsa olsa ayaklarımız suya ermiştir henüz ???? Ateşe körükle değil, bir tas su ile gitmenin yolunu bulmaya başlamışızdır.  O hafif serinlik bizi yavaşlamaya, gölgede soluklanmaya, dinlenip yakıcılığın etkisi geçtiğinde topumuzu alıp dışarı fırlamaya, yeniden oyundan tat almaya hazırlar.

“Yok anlamam” dersen, güneş seni kavurur, yakar. Kızarıp, şişersin, dilin damağına yapışır. Kafana güneş geçmiş halinle sen sen olmaktan çıkarsın. Ne tat kalır ne top ne de oynayacak arkadaş ????

O yüzden otorite ile iletişime dikkat! Sonradan kızarıklıklarımıza yanık tedavisi yapmak acılı ve zahmetli. Sıcağı sıcağına karar verelim.

Ne zaman duracağız? Ne zaman dinleneceğiz? Bir sakinleyelim.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.