TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yaraların Işığın İçeri Girdiği Yerdir *

Yazının Giriş Tarihi: 14.12.2021 11:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.12.2021 11:10

Size de olur mu bilmem? 
Bazen ah! Dedirtecek kadar bir kırıklık olur kalpte. 
Neredeyse sesini bile duyarsın. İçin cızzz eder. 
Bir şey diyemezsin. 
Kırılır ve içeri doğru batar. 
İçin yanar. 
İçe doğru bir kanama başlar. 
Aslında oradan bir kaçak olmuştur canından. Canın gidiyordur sen farkına varmadan. 
Günler, aylar, yıllar, olaylar geçer...
Bir insan,
Bir anı,
Bir korku,
Bir şarkı hatırlatır bu yarayı. 
Bazen fark edersin. 
Hiiii hala kanıyor dersin!
Ya da kulağının arkasına atarsın. "Bitti o iş. Kafamda bitirdim dersin. Yatışmak için çeşitli yollar denersin. 
Kafa ve kalp aynı değil bilemezsin. 
50 yaşındaki halin başlar 18 yaşındaki halini tepelemeye.... 
25 yaşın 55 yaşına hesap sorar "Bu halin ne?" diye...
Genelde büyükler küçüklerin tepesine çöker, yakasına yapışır. Boğazını sıkar. 
Başkalarına yaptığımızı kendimize de yapıyoruz. Durmadan yargılıyoruz. 
Sorumluluğu alıp kendimizi anlamak zor geliyor. 
"Filancadan dolayı" "Şu olaydan dolayı bu haldeyim" demek işimize geliyor. Kolaya kaçıyoruz. Böylece yani kolaya kaçarken aslında zoru seçiyoruz. Ne acayip? 
Kendimizden dolayı bu haldeyiz. 
Senden ötürü değil.
Benden ötürü. 
"Yaraların ışığın içeri girdiği yerdir" demiş Mevlana. 
O yara benden ötürü benim yaram. 
İlacı da benim. 
"Nasıl böyle bir şey yaptım?" diye kendimi deşmeyi bırakıyorum. 
O halime, o yaşıma, o ana giriyorum. 
Kendimi anlıyorum. O andaki o halim oluyorum. 
Şefkatle anlıyorum o andaki kendimi. 
Belki kaybedeceğinden korktu. 
Belki göze alamadığı şeyler oldu. 
Belki sevilmek için yaptı. 
Belki acıtmak için yaptı. 
Her ne olduysa o anda oldu. O anı anlayıp kendimizle helalleşmek bizi özgür kılıyor. 
Aynı olaylar önümüze geldiğinde,
Bizi çekiştirmeye başladığında beynimiz geçmiş anı kayıtlarını saliseler içinde geri getirirken kalbimiz biliyor. 
O yara açık değil artık. 
O kan sızıntısı candan kaçak yapmıyor. 
Ben buradayım. Yeni ben buradayım. 
Andayım. 
Şimdi başka bir an yaratılıyor. 
Pansuman için kendini şefkatle anlarken hatırla:
 "Yaraların ışığın içeri girdiği yerdir"

*Mevlana Celaleddin Rumi

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.