Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

ORTAK AKIL VE HOLLANDA

Yazının Giriş Tarihi: 10.06.2025 20:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.06.2025 12:41

Avrupa’nın kuzeyinde, coğrafi koşulları oldukça zorlayıcı,sürekli sular altında kalma tehdidiyle karşı karşıya ve dönemin güçlü ülkelerinden biriyle yıllardır savaşta olan küçük bir ülke düşünün.En büyük motivasyonları özgür olmak.Özgür olmak insanın en büyük varoluşsal isteklerinden biri ve Hollanda için de öyle.Bu motivasyona gitmek için pek çok alanda ortak akıla başvurup, inatçı bir kararlılıkla ilerlemişler.Önce bağımsızlık için birleşiyorlar ve tek taraflı olarak bağımsızlıklarını ilan ediyorlar.Onların bu çıkışına kızan İspanya, limanlarını Hollanda’ya kapatıyor.Buna karşılık uluslararası ticaret yapmaya çalışan tüm şirketlerini, gelmiş geçmiş en zengin şirket olan VOC-Hollanda Doğu Hindistan şirketi altında birleştiriyorlar.Muazzam bir hedef birliği.Eş zamanlı olarak zorlayıcı rüzgarlarını ülke yararına kullanmayı öğreniyorlar.Perslerden aldıkları yel değirmeni tekniğini mekanikleştiriyorlar. Yel değirmeni ve testere makinesini entegre ederek odun kesiminde devrim yaratıyorlar.Sıra sıra yel değirmenleriyle ünlü Zaanse Schans’a giderseniz o günlerin havasını biraz olsun hissedebilirsiniz.

Yel değirmenleriyle gelen mekanik testere devrimi gemi yapımını muazzam hızlandırıyor.Hızlanan gemi üretimiyle hem doğuda hem batıda dünya ticaretine açılıyorlar.New York’u ilk bulan yine Hollandalılar.Oraya New Amsterdam diyorlar ama sonra İngilizlerin gelişiyle adı New York olarak değişiyor.VOC-Hollanda Doğu Hindistan şirketi öyle paralar kazanıyor ki bugün kü popüler Amerikan Şirketlerinden iki kat fazla piyasa değerine ulaşıyor.

Bu zenginliği halkla paylaşmak için hisse satmaya başlıyorlar ve tarihe kardan pay veren ilk şirket olarak geçiyorlar.İlk borsa Amsterdam’da kuruluyor derken dünya ticaretinde önemli temeller atıyorlar.Bütün bunlar olurken bir yandan da suyla nasıl mücadele edeceklerine dair teknikler geliştirmeye devam ediyorlar.Konseyler kuruyorlar ve herkesten görüş alıyorlar: tüccar,çiftçi,zanaatkar,...Öyle ki sonunda sudan toprak kazanmayı bile öğreniyorlar.Bu kazandıkları toprakları tarım alanına çeviriyorlar ve yine ihtiyaçlarından fazla üretim olduğu için süt ürünleri,tohum ve soğan ticaretine başlıyorlar.

Coğrafya kaderindir sözünü lehine döndüren bir ülke Hollanda.Hangi başlığı araştırsam konu ortak akıla ve hedef birliğine çıkıyor.Dün Hollanda’yı kuran ortak akıl bugün ise liderliği dönüştürüyor. Yükselen bir değer ve herkesin katılımcı olmasıyla etkisi uzun soluklu.Modern lider artık sadece komut veren değil, soran,dinleyen ve katılımı sağlayan kişi.En yaratıcı ve başarılı takımlar fikirlerini özgürce paylaşabildikleri ortamda gelişiyor.Buna ulaşmak için liderin ortak aklı besleyecek bir güven alanı oluşturması temel gereklilik. Ortak akıl her zaman uzlaşmak değil,farklı bakış açılarının çarpışmasından yenilik doğurmak da demektir.Hollanda bunu yüzyıllar önce başardı.Tüccarın, gemicinin ve bilim insanının ortak vizyonu VOC’yi doğurdu.Bugün ise inovasyon,çoklu disiplinli ekiplerden çıkıyor.Bugünün lideri güçlü olmak zorunda değil,güçleri birleştiren olmak zorunda.Karar veren değil,kararı ortaklaştıran olmalı.

Hollanda’nın bu dönemdeki gelişimi yalnızca kasaları değil,zihinleri ve hayal gücünü de zenginleştirdi. 17.yüzyıl her alanda Hollanda’nın Altın Çağı olarak biliniyor.Ticaretin zenginliği sanata da alan açtı.O dönemde sanatı sadece kilise değil,zengin tüccarlar da sipariş etmeye başladı.Onlar da kendi yaşamlarını resimlerde görmek istiyordu.

Sanatın parlayacağı bir alan açıldı.17.yy da beş milyondan fazla eser yapıldı Hollanda’da.Işığın resme uygulanması sanatçıların en büyük meselesiydi. Vermeer’in İnci Küpeli Kız eseri,Rembrandt’ın çok gençken yaptığı Dr. Tulp’un Anatomi Dersi ve Frans Hals’ın yükselişi hep aynı dönemin harika eserleri.O küçük ülke yel değirmenlerinin arasından yükselip fırçalarla devleşti.Sanatı krallardan alıp halka indirdi.Hikayeleri saraylardan çıkarıp evlere soktu.Bir tüccar portresini sipariş ederken sadece beni çiz demedi ressama.Ona evindeki nesneleri,geçmişini, umutlarını da anlattı.Sanatçı da dinledi.Bu sadece bir müşteri buluşması değil,iki zihnin buluşmasıydı. Ressam ışığı nasıl kullanacağını hem kendi denemeleriyle hem de bilim insanlarını takip ederek buldu.Ressam Vermeer ve mikroskobun mucidi Leeuwenhoek çok iyi arkadaştı.Farklı disiplinlerin ortak aklından beslenen Vermeer sanatta mucizeler yarattı.Altın Çağ dediğimiz şey aslında şuydu: Işığı yakalayanlar değil,ışığı birlikte paylaşanlar kazandı.”Düşünüyorum öyleyse varım” diyen Descartes ve hümanizmin simgesi Erasmus da aynı Altın Çağın hediyesidir. Öyle bir Altın Çağ ki bu , asırlardır etkisi devam ediyor ve daha uzun yıllar edecek gibi görünüyor.Geçmişini çok güzel sergileyen Hollanda halen refah düzeyi yüksek ülkeler arasında.Doğru değer önermesi ve ortak aklın ikna ediciliğiyle ticaret güçleri devam ediyor.Ayrıca tarım inovasyonunda da öncü ülkeler arasındalar.

Bu dolu dolu tarih ülkenin her köşesinde güzel izler bırakmış.Hepsi birbirinden güzel ve görülmeye değer yerler.Amsterdam Hollanda’nın kalbinin attığı yer.Dam Square,Van Gogh Müzesi, Ulusal müze olarak kabul edilen Rijksmuseum ve harika kanalları şehrin en popüler yerleri. Hollanda’nın Venedik’i olarak görülen Giethorn çok sessiz ve masalsı bir yer. Kasaba içinde araba sesi olmadığı için doğanın kendi sesi size eşlik ediyor. Doğal kamış bitkilerinin örülmesiyle yapılan otantik çatıları ve huzurlu sokaklarıyla Altın Çağ devam ediyor gibi gelebilir Giethorn’da.Kuzeyin meşhur Ringa balığının çeşit çeşit versiyonunun servis edildiği balıkçı kasabası Volendam,ticaretin önemli merkezlerinden Rotterdam,idari başkenti Den Haag ya da bizim dilimizde Lahey mutlaka görülmesi gereken yerler.

Hollanda’nın 1400 sonrası yükselişi sadece tarihte olanlar zinciri değil,derin bir nedenler bütünü ve ortak aklın sonucudur. “Hiçbir zihin,birlikte düşünen zihinler kadar güçlü değildir” görüşünü benimsemiş Hollanda ortak aklın itici gücüyle bugünlere kadar çok başarılı geldi.Bu birlikten öyle bir güç doğdu ki hem hayatta kaldılar hem de dünyaya yön verdiler.Bugün liderlik dediğimiz şey artık zirvede yalnız durmak değil.Bir masada farklı sesleri duymak,bazen kendi fikrinden vazgeçip bir başkasının fikrini taşımaktır.Geleceği Hollanda gibi birlikte düşünenler inşa edecek.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.