Herkese Merhaba ,
Yoğun bir tempoda koşturduğumuz bu günlerde ,sizleri bir kahve molasına, yazılarımla buluşmak için bu köşeye davet ediyorum .
Enerjiden , Yogaya , küçük rutinlerin etkili sonuçlarına kısacası hayatımıza katkı sağlayacak bir çok bilgi ve deneyimi Kadın ve Ekonomi platformunda sizlerle paylaşıyor olacağım .
Yaşam enerjimizle tanışarak başlayalım istiyorum ,
Hepimizin bedeninde var olan bu enerji , nasıl oluyor da kiminde dışarıya taşıp , güne sığmazken , kiminde kolunu kaldıramaz halde ortadan kayboluyor ?
Yoga derslerinde sıklıkla anlattığım , sadece fiziksel bedenden ibaret olmadığımız , bir enerji bedenimizin de var olduğudur , ve aslında fiziksel bedenimizin sağlığı tamamen enerji bedenimizi nasıl yönettiğimize bağlı , yanlış yere odaklanıyor ve kaynağı değil de yüzeysel olarak belirtileri iyileştirmeye çalışıyoruz bir çoğumuz .
Çi yani yaşam enerjisi bedenimizde gezinirken fazla olması veya eksik olması bir dengesizliktir ve her iki hali ile de bize rahatsızlık verir , bu rahatsızlığı hissettirir , esas olan dengede olmasıdır .
Enerjimizi doğrudan etkileyen ve hatta var olan enerjiyi verimli kullanmamıza yarayan önemli üç unsur var , aldığımız besinler , hareket kapasitemiz , ve ruhsal bedenimiz için yaptığımız seçimlerimiz.
Sirkadiyen sisteme sadık kalmak , mevsimine uygun besin tüketmek , yeterli sıvı almak , bunları hepimiz çok iyi biliyoruz artık , zararlı besinlerden uzak durmamız gerektiğini de, peki kilo yapmak dışında nasıl zararları var bu ‘’zararlı besinlerin’’ ; bedenimizde toksin birikmesine sebep oluyor ve bu toksin birikimine yoğun bir sekılde maruz kalıyorsak zaten lenfler zorlandığı için yüz , el , ayak şişliği olarak sinyal vermeye başlıyor bu durum enerjiyi doğrudan etkılıyor , cunku enerji tıkanıklık sevmez , akışta olmalı ki yenilensin . Lenfler şişerse , bedende ödem oluşursa yorgun ve halsiz hissederiz ,Yediğiniz besinin kalitesi , enerjinizin kalitesidir , bataryayı bir çizgi daha yukarı taşır , gününüze artı yüksek tempo sağlar , bir çoğumuz karbonhidrat veya şekerli gıda tükettiğimizde bataryayı hızlıca aşağı indirdiğimiz için gözkapaklarımıza hakim olamayıp bir yere kıvrılıp bıraz uyusam moduna geçiyoruz , yani çi/ yaşam enerjisini derinlere gönderiyoruz , ara ki bulasın ..
Gelelim hareket kapasitemize , bir yoga savunucusu olarak anlatmaktan yorulmayacağım bir şey varsa o da yoganın bedenimize nasıl bir şifa getirdiğidir . Okullarda iskelet ve kas sistemimizi anlatırken kimse fasyadan bahsetmedi değil mi? Ama bütün olay fasyada ! bir kolajen madeni var bedenimizde o da fasya , yapısı kolajen olan bu bağ doku sadece sen hareket ettiğinde bedeni esnetip kasları uzattığında açığa çıkan bir kolajen , üstelik sadece kasların etrafında değil organların da etrafında , tüm bedeni saran örümcek ağı görüntülü büyük hazinemiz .’’Omurgan ne kadar esnekse o kadar gençsiniz ‘’sözünü keşke böyle kilitli bir define kutusu gibi koymasalardı önümüze de açıklasalardı dimi ? omurganın esnek olması demek kasların uzaması fasyanın uzaması ve kolajenın salgılanması demek , aynı zamanda aldığımız besinlerin ki bunların faydalı olduğunu varsayıyorum , bedene dağilması da bu yolla mümkün , yani çok sağlıklı beslenip hareket etmiyorsanız üzgünüm ama boşa kürek çekiyor olabilirsiniz .
Özellikle Yin Yoga pozlar içinde uzun süre kalınan eklem sıvısını destekleyen , fasyayı açan şahane bir pratiktir bu yüzden genç kalmak ve yaşam enerjisini açığa çıkarmak isteyenlere ısrarla tavsiye ediyorum .
Hareket kapasitemiz konusunda neden sadece yin yogadan bahsedip yürüyüş , yüzme vs es geçtim ? yapılan butun sporlar baş tacıdır ve hareket adına ne yaparsan yap elde var birdir, bir , sıfırdan büyüktür tabiki ama yin yoga açığa çıkardığı kolajen ve desteklediği eklem sıvısıyla , yaşam enerjisini açığa çıkaran , dengeleyen en önemli yoga çeşitlerinden biridir . Konumuzda yaşam enerjisi olduğu için Yin Yogadan alabileceğiniz faydayı anlatmadan geçemezdim .
Son olarak Ruhsal bedenimiz için yapacağımız tercihler var , gündem çok uygun olmasa da bunun için kendi gündemimizi oluşturup akışa sadık kalmak zorundayız aslında .
Gündemde olup bitenden haberdar olmakla ,içinde kaybolmak arasında doğru bir karar vermeliyiz , ruhsal bedenimizin sağlığı için yapacağımız seçimler ciddi sorumluluk ve disiplin gerektirir , okuduğunuz kitaplar , izlediğiniz programlar , dinlediğiniz müzikler ve içinde bulunmayı seçtiğiniz sohbetler , sabah uyanmayı seçtiğiniz saat bile , hepsi bu sorumluluk ve disipline dahildir ve yaşam enerjinizi doğrudan etkiler . Neyin enerjinizi düşürdüğünü ve neyin sizde enerjiyi tetiklediğini gözlemlemek için kendinizi , seçimleriniz sonrasında ,biraz takip etmenizi tavsiye ederim .
Bedeninizdeki batarya tamamen sizin kontrolünüzde , seçimlerinizle, enerji , fiziksel ve ruhsal bedeni dengede olan biri olmayı mı ? yoksa bedenlerin dengesizliğinde savrulup hayatına benzer dengesizlikte deneyimleri çeken biri olmayı mı seçersiniz ? Kim olmayı seçersiniz ?