TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

AIESEC anıları unutulmaz...

Yazının Giriş Tarihi: 26.01.2021 14:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.01.2021 14:17

Bu hafta sizlerle tanışıklığımızın 24 yıl öncesine dayandığı çok değerli bir büyüğümden  gelen mektubu/maili paylaşmak istiyorum. Öğrenciyken AIESEC danışmanı olarak tanıdığım Oyak Renault'un değerli yöneticisi Aydın Ataberk'ten gelen mail beni 24 yıl öncesine üniversitedeki öğrencilik günlerime götürdü.

Bu günlerle kıyasladığımızda teknolojinin neredeyse olmadığı, arkadaşlıkların bambaşka seviyede yaşandığı özel günlerdi üniversite yılları....

Aydın bey o zamanlar AIESEC Bursa şubesinin kahramanlarından, sıklıkla danıştığımız hepimizle baba sıcaklığı ile ilgilenen büyüklerimizden biriydi. O günlerden bu günlere sosyal medyanın da sayesinde bağımız hiç kopmadı. Ara ara hep görüştük. Sayesinde çok değerli kişilerle tanışma fırsatım oldu.

Bana yazdığı mektubunu da iş hayatına yeni atılacak gençlere ilham vermesi, iş hayatındakilere de insani inceliklerle dolu olduğu için hepimize örnek olması açısından paylaşmak istedim.

Sevgili Özlemciğim,

Öykümüz yıllar öncesine dayanıyor; yaklaşık 24 yıl öncesine; tam olarak 1996 yılı Mart ayının 27sine.

1953 yılından 1966 yılına kadar Galatasaray Lisesindeki eğitim hayatım boyunca yatılı okuduktan sonra, Üniversitenin birinci yaz tatilinde, AIESEC (Association Internationale des Etudiants en Sciences Economiques et Commerciales) aracılığıyla, 1967 Temmuz'unda, Fransa'nın Rodez kasabasında, Crédit Agricole bankasında iki ay staj yaptım. Bu staj, yaşantımda çok şey değiştirdi; başka kültürlerin varlığını öğrendim; bu nedenle, profesyonel hayatımda da stajyerlere çok ilgi gösterdim.

1989 yılından beri, AIESEC Bursa Şubesinin çalışmalarına destek oldum; sağ olsunlar, onlar da beni DYK (Danışmanlar Yüksek Kurulu) üyesi yaptılar. Oya Saçkeser, 1994 yılında, AIESEC Bursa Şubesinin Yönetim Kurulu Başkanıydı.  28 Aralık 1994'te Olağan Genel Kurulları yapıldı; mezun olduğu için Oya Saçkeser yönetimden ayrıldı; 1995/1996 dönemi için sen (Özlem Hacızade) Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildin (Zamanla, Özlem mezun oldun; evlendin; soyadın değişti; Yağmur ve Damla'ya annelik yapmaya başladın; benim için sen hala birer Küçük Deniz Yıldızısın).

AIESEC'e desteklerimiz, Özlem Başkanın döneminde de devam etti. AIESEC Bursa Şubesi, 27-29 Mart 1996 tarihlerinde, Uludağ Üniversitesi Sosyal Tesislerinde Kariyer Günleri düzenlediğinde, bizler de bir stand ve bir konferansla onların yanındaydık.Organizasyon boyunca öğrenciler yanımızdan hiç ayrılmadı. İlk günün öğleden sonrasında, organizasyon komitesindeki arkadaşlarının kendi aralarında fısıldaştıklarını farkettim.

"Ne oldu?" demekten kendimi alamadım.

Yanıtladılar. "Bugün, geçen dönem başkanımız Oya Saçkeser'in doğum günü. Akşamüstü, ona telefon etmeyi düşünüyoruz" dediler. Oya, yurtdışında bir firmada stajdaymış.

Ben de Oya'nın fax numarasını rica ettim. Kariyer günlerindeki standtan biraz erken ayrıldım; ofisime döndüm; Oya'nın doğum gününü kutlayan bir fax hazırladım; Oya'nın hangi bölümde çalıştığından habersiz, verilen numaraya faxladım.

Gerisini Oya'nın ağzından dinleyelim. Oya, İtalya'da, büyük bir işyerinde, ofisinde oturuyormuş. Fax'ı alan görevli, katlar arasında dolaşarak Oya'ya gelmiş; fax'ı vermiş. Oya'nın bir anda, gözlerinden yaşlar boşanmış; yazıları okuyamaz olmuş. O akşam, işyerinden çıkar çıkmaz, kısıtlı bütçesiyle, hemen bir kartpostal ve minik bir Pisa kulesi almış; kartpostalı hemen o gün postalamış; Pisa kulesini ise Türkiye'ye dönünce bana vermek üzere, bavuluna özenle yerleştirmiş. Oya, stajı bitip, yaz aylarında Türkiye'ye dönünce, hemen Bursa'ya gelmiş, beni arayarak randevu istemiş. Doğum günü kutlaması faksını aldığında yaşadığı duyguları, bir de bana kendisi anlattı; o anları tekrar yaşadı ve pelür kağıtlara sarılı minik Pisa kulesini masama koydu. İşte o günden beri minik bir Pisa kulesi benim masamda duruyor. Belki boyu küçük ama, derin anlamlar içeriyor.

Saygılarımı sunar, sevdiklerinin ve seni sevenlerin hiç eksilmemesini dilerim.

Aydın Ataberk

Ne müthiş bir incelik değilmi...Sadece AIESEC de değil, kendisinin Oyak Renault camiasında da çok sevilen birisi olduğunu biliyorum. Etrafındakilere gerçekten içten ve samimi şekilde ilgi gösteren, destekleyen bir insanın kaç yaşına gelirse gelsin unutulması mümkün değil. Allah kendisine ve onun gibi iyi insanlara uzun ömürler versin.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.