TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Entelektüel sermayesini büyütenler kazanıyor

Yazının Giriş Tarihi: 23.05.2022 09:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.05.2022 09:41

Finansal sermaye kurumların vazgeçilmezi gibi görünse de aslında entelektüel sermaye olmazsa olmazlar arasında yer alıyor.

Yüksek lisans derslerimiz arasında “Entelektüel Sermaye” dersi vardı. Bu kavramı açıklamak için  derste hocamızdan duyduğum ve aklımda yer eden entelektüel sermaye ile ilgili akılda kalıcı bir benzetmeyi paylaşmak istiyorum. İşletmeler  eğer ağaca benzetilirse, ağacın gövdesini, dallarını ve yapraklarını onun maddi varlıkları olarak nitelendirebiliriz, ağacın meyveleri ise onun kârıdır. Bunlar herkesin gördüğü, dokunabildiği finansal varlıklardır.   Ağacın toprak altındaki kökü ise, işletmenin görünmeyen değerleri olan maddi olmayan varlıkları yani entelektüel sermayesidir.  Ağacın kökü ne kadar sağlıklı ve güçlü ise işletmenin finansal gücünü simgeleyen dalları, yaprakları, meyveleri de o kadar sağlıklı ve verimli olur. Ağacımızı besleyen kökünü yani entelektüel sermayeyi sürekli bilgiyle, beceriyle, eğitimle, motivasyonla besleyelim ki ağacımız bol bol meyve versin. Aslında ağacın meyvasının kalitesi ağacın köküne bağlıdır.

Entelektüel sermayenin kaynağı bilgidir. Ama bu bilgi kullanıldığı ve değer yarattığı zaman sermayeye dönüşür. Çağımız bilgi çağı. Internetten hatta google’dan önce bilgiye ulaşmak çok zormuş. Muhakkak duymuşsunuzdur yüksek lisans, doktora tezleri için üniversite öğrencileri İstanbul’a, Ankara’ya kütüphanelere gidermiş. Bilgi neredeyse sen de oraya gitmek zorunda olunduğu yıllardan, her türlü bilginin bir tıkla bizim ayağımıza geldiği yıllara geldik. İstediğimiz konuda sonsuz bilgiye ulaşmak artık çocuk oyuncağı. Birçok uluslararası üniversite kütüphanelerini online platformda paylaşıma açmış durumda.  Zaman ve para kısıtlaması olmadan aradığınız birçok bilgiye üstelik her dilde ulaşabilirsiniz. Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu dönemde bilmenin ötesine geçmenin önemli olması da çok doğal. Herkes senin bildiğin bilgiyi bilebilir, önemli olan sen bu bilgiyi kendin için işin için nasıl kullanıp değerli hale getiriyorsun. Bilgi sadece senin kafanda saklıysa, pek bir değeri yok. Ama bu bilgiyi eğer paylaşırsan onu bir varlık haline getirip büyütebilirsin. Eğer bu bilgiyi işin için değer yaratacak şekilde kullanırsan entelektüel sermayenin bir parçası oluyor.  Veriyi analiz etmek, kendi bilgimizle birleştirip onu daha özel ve değerli hale getirmek entelektüel sermayeyi güçlendiriyor, büyütüyor.

Yıllar önce cirosuna göre Türkiye’nin 500 büyük firma listesine baktığımızda emek yoğun firmaların, büyük yatırımlarla kurulan fabrikaların olduğunu görürdük. Şimdi hızla teknoloji firmalarının hizmet sektörünün cirolarını büyüttüğünü ve ilk sıralara doğru yükseldiğini görüyoruz. Bu firmaların hepsinin ortak özelliği entelektüel sermayelerinin çok büyük ve değerli olması. Belki makine parkurunun, maddi varlıklarının değeri çok düşük ama sahip oldukları bilgi yüklü entelektüel sermayeleri sayesinde finansal yapıları çok güçlü. Bu bilgi ve tecrübeyle her yerde her koşulda işlerine devam edebilirler.

Entelektüel sermaye “Fikri Mülkiyet hakları” olarak da bilinir ve patentler, telif hakları, ticari sırlar, tasarımlar, know-how bilgiler, yeni bilgi teknolojileri entelektüel sermaye olarak ifade edilebilir.

İster büyük ister küçük firma olalım entelektüel sermayemizi güçlendirmemiz firmamızın devamlılığı için çok önemli. Entelektüel sermayeyi güçlendirmenin yolu ise çalışana eğitim ve gelişim yatırımı yapmaktan, bilgi ve tecrübesi çok iyi çalışanları firmalarımıza transfer etmekten, gelişim ve değişim için kaynak yaratmaktan geçiyor.

Unutmayalım entelektüel sermeyesini büyüten finansal sermayesini de büyütür.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.