TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Güç Mesafesi Oranını Biliyor musunuz?

Yazının Giriş Tarihi: 30.04.2024 14:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.04.2024 14:23

Çocukluğumuzdan itibaren hep büyüklere saygı, otoriteye saygı kavramlarıyla büyüdük. Saygı kavramını ise zaman zaman söylenenlere boyun eğme, bize söylenene karşı çıkmama, her denileni yapma, üst olarak gördüğümüzün dediklerini sorgulamadan kabullenme ve bizden güçlü olanı gözümüzde çok büyütme ile karıştırdık sanırım.

Birçok konuya farklı bir bakış açısı kazandıracak akademi çerçevesinde sıkça konuşulan ve tartışılan bir konuyu okuyucuma da taşımak istedim. Bu konuda internette yüzlerce makale ve araştırma bulabilirsiniz.

Hollandalı psikolog ve sosyolog Gerard Hendrik Hofstede 40 ülkede 100.000'den fazla iş görenle yaptığı çalışmalar sonucunda kültürün; güç mesafesi kavramından çok fazla etkilendiğini belirlemiş ve bir endeks oluşturmuştur. Güç mesafesi, en kısa tanımıyla aynı toplumda yaşayan kişilerin hiyerarşiye olan tavırları ile ilgili olan bir konudur. Bir kültürün otoriteye duyduğu saygı ve verdiği değer olarak da bilinmektedir. Her toplumun kültürel değerleri ve saygı duyduğu alanlar farklı olduğu için toplum kültürüne göre güç mesafesi değişiklik gösterir.

Güç mesafesi indeksi (Power Distance Index) rakamlarına bakalım. 0-100 arasında değişen PDI rakamına göre sıfıra yakın olan ülkelerde bireyler arasında güce bağlı otoriter mesafe düşük oluyor. Yani ast-üst ilişkisinde bireyler birbirlerine neyin yanlış olduğunu çok daha rahat ifade edebiliyorlar. En düşük ülkeler arasında ABD, Almanya, İngiltere ve Danimarka gibi batı kültürüne mensup ülkeler bulunuyor. PDI rakamı yüksek olan ülkelerde ise doğu kültürünü çok yoğun görüyoruz. Rusya başı çekerken Çin, Hindistan, Kore gibi ülkeler yüksek PDI rakamına sahipler. Yani bu ülkelerde üstün bir yanlışı var ise ast ya bir şey söyleyemiyor ya da çok kibar şekilde ifade ediyor. Ülkemizin de güç mesafesi yüksek ülkeler arasında yer aldığını söyleyebiliriz.

Güç mesafesi endeksinin yüksek olduğu toplumlarda; Siyasi partiler ve liderlerin yetkilerinin belirsizleştiği, Yetkin olmayan kişilerin yetki sahibi olduğu, İşletmelerde de verimliliklerin ve yaratıcı ürünlerin azaldığı görülmektedir.

Gelişmenin temelinin “insan” olduğunun kabul edildiği ülkeler arasında yer alan Hollanda’da Başbakanın işe bisikletle gittiğini, Almanya Başbakanı’nın hep aynı kıyafeti giydiğini, pazardan alışveriş ettiğini görebilirsiniz. Diğer yandan Güç mesafesi yüksek olan ülkelerde de iş yerlerinde ya da siyasi çevrelerde ihtişamlı ofisler ve lüks araçlar, korumalar göze çarpmaktadır.

Güç mesafesinin düşük olduğu kurumlarda yöneticiler karar alırken kolaylıkla astlarına danışabilir, destek isteyebilir ve işbirliği yaparlar. Bu kurumlarda, astların yöneticilerle aynı fikirde olmamakla ilgili çok fazla korkuları yoktur ve yeri geldiğinde yöneticileriyle ters düşebilirler, hiyerarşi daha azdır, yetki ve sorumluluklar dağıtılmaktadır. Güç mesafesinin yüksek olduğu kurumlarda ise hiyerarşi yüksektir ve yönetici sadakat ve itaat bekler. Yüksek güç mesafesi yöneticilere astlar üzerinde sınırsız güç ve kontrol etme duygusu verir. Yüksek güç mesafesi olan kurumlarda çalışanlar yöneticileri kararlar alırken ve talimatlar verirken itaat etmeye yatkındır. İletişim daha çok yukardan aşağıya doğru gerçekleşir. Çalışanlar talimatlar doğrultusunda, itaat ederek çalışmaya yatkındır. Kararlarda sadece güç sahibi kişinin görüşleri ön planda olduğu için karar kalitesi düşüktür.

Yüksek güç mesafesinin bir diğer olumsuz sonucu da yöneticilerin etik olmayan davranışlara yatkın olmasıdır. Bunun nedeni, üst düzey yöneticilerin, kararlarını daha düşük düzeydeki çalışanlara veya daha büyük kuruluşa doğrulamak veya savunmak zorunda olmamasıdır. Etik olmayan davranışlar örtülür veya görmezden gelinir. Güç mesafesi yüksek kurumlarda maalesef mobbing, taciz, sözel ve fiziksel şiddet görülebilir. Yönetici ya da firma sahibi elindeki güçten dolayı etik olmayan davranışlarda bulunabilir ve bu genelde örgüt içinde üstü kapatılır. Güce karşı gelmeme duygusu hakim olduğu için şikayet etmekten korkulur, çekinilir.

Malcom Gladwel’in yazdığı Outliers (Çizginin Dışındakiler) kitabında bu konuyla ilgili çok çarpıcı bir örnek vermiştir. Kore Havayollarının 1990-2000 yıllları arasında sıkça yaşadığı uçak kazalarının sebeplerinin incelendiğinde kazanın, teknik sebeplerden değil Güney Kore’nin kültürel yapısından ve kullandıkları dilden kaynaklanan aşırı hiyerarşiden meydana geldiği tespit edilmiş. Yani pilotların baş pilota karşı gelmemesi, problemi söyleyememesi, sorgulamadan kararlara itaat etmesi, üstün hatasını direkt söylememesi gibi sebepler uçak kazalarındaki temel sebep olarak tespit edilmiş.

Kurumlarımızın daha verimli, daha yaratıcı, daha inovatif ve daha karlı olmasını istiyorsak toplum kültürümüzden de kaynaklanan güç mesafesi oranını aşağıya çekmemiz gerekiyor. Güç mesafesi astlar ve üstler arasında eşitlendikçe daha medeni ve kaliteli kurum kültürü oluşarak kurumsal başarı oranı artacaktır.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.