TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hikaye Anlatmayı Sever misiniz?

Yazının Giriş Tarihi: 24.08.2021 09:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.08.2021 09:53

Hikaye anlatıcılığı son yıllarda iş dünyasında oldukça popüler bir konu.  Kurumsal firmaların çoğu yöneticilerine Hikaye Anlatıcılığı eğitimleri aldırıyor. Bu konuda eğitim veren sektörde çok saygın ve donanımlı eğitmenler de var. Bence de iş hayatındaki herkesin hikaye anlatımı ile ilgili bir fikri olması hatta eğitimini alması gerekiyor.

Aslında bu konu yeni değil, insanlar yüzyıllardır hikayeler anlatıyor birbirine... Hele Türk kültüründe hikaye anlatmak, masal anlatmak neredeyse geleneksel bir öğreti. Bizler büyüklerimizin bizlere anlattığı o büyülü masallarla, kıssadan hisse veren hikayelerle büyüdük. Şu anki karakterimizde küçükken dinlediğimiz masalların, hikayelerin izleri muhakkak vardır.

Son yıllarda hikaye anlatımının karşı tarafın kararını, duygularını, yönünü değiştirdiği bilimsel olarak da kanıtlandı ve bu konu iş hayatının gündemine girdi ve yerleşti. Sunumlarda, toplantılarda, tartışmalarda, açılışlarda ve de iş görüşmelerinde hikayeler üzerinden mesaj vermek ve konuşmayı başlatmak çok daha akılcı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Ortamda yarattığı etki ve kalıcılık görüldükçe de önemi arttı, hikaye anlatmak hak ettiği yeri buldu.

Hikaye anlatımının önemi için yazılarını ilgiyle takip ettiğim Hikaye Anlatıcısı Eğitmeni Sinan Sülün'den şu metaforu duymuş ve çok beğenmiştim. Sülün "Bazen hikaye anlatmak şeftali çekirdeğinin etrafındaki yumuşak ve tatlı kısımdır. Karşı tarafa sert çekirdeği vermeden önce bu tatlı anlatımla iştahını açar ve mesaja hazırlarsınız. Çekirdeğe ulaştığında ağzında ve hafızasında o tatlı lezzet kalır."diyerek hikaye anlatımının önemini aktarmıştı. Bazen zorlu bir mesaj öncesi konuya hazırlık sağlayacak tatlı bir hikaye bizi kesinlikle çok daha sempatik gösterecektir.

Hikaye anlatımının pazarlama sektöründe çok etkili olduğunu tespit etmek için 2009 yılında gazeteci Robert Walker ve yazar Josh Glenn'in "Hikaye anlatımı herhangi bir nesnenin değerini ne kadar arttırır? " konulu sosyal deney çalışması da çok önemlidir. İki uzman teorilerini test etmek için "Significant Objects" adını verdikleri bir deney yaptılar. İlk önce garajlardan, eskicilerden değersiz veya pek değerli olmayan nesneler satın aldılar. Nesnelerin maliyeti 1 ila 4 dolar arasında değişiyordu. Örneğin kapı tokmağı, otel odası anahtarı, plastik bir muz, seramikten yapılmış at başı biblosu gibi eşyalar. Daha sonra, profesyonel birçok yazarı bu projenin bir parçası olmaya davet ettiler. Her birine nesnelerden biri hakkında etkileyici bir hikaye yazmasını istediler.  Hikayeler tamamlandıktan sonra, Walker ve Glenn her nesneyi fotoğrafı ve hikayesiyle birlikte eBay'de satışa koydu. Sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı, hepsi gerçek değerlerinin çok üstünde satıldı. Çünkü insanlar sadece ürünü değil, onun temsil ettiği hikaye ile birlikte o hatırayı, duyguyu  ve yaşanmışlığı satın aldılar ve bunun için daha çok bedel ödemeyi kabul ettiler.

Siz hayatınızda ne zaman hikayeler anlatıyorsunuz?  Peki sizin hikayelerinizi başkaları anlatıyor mu? Hikaye anlatmak güzel, ama sanırım başarı hikayelerimizle başkalarına ilham vermek de bir o kadar güzel...Güzel hikayelerinizle, başka güzel işlere ilham vermeniz dileğiyle...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.