TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İngiltere’nin Havuç Yalanı

Yazının Giriş Tarihi: 15.04.2024 16:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.04.2024 16:27

Hiç yalan söyler misiniz? Günde kaç kez yalan söylersiniz? En çok kime yalan söylersiniz?

Kimse yalan söylediğini kabul etmez. Etrafınızda kime sorsanız çoğunluk yalandan ve kendisine yalan söylenilmesinden nefret ettiğini söyler.

Yalanlar, masum yalanlar ve masum olmayan yalanlar olarak ikiye ayrılıyor. Masum yalanlar aslında hayatımızı kolaylaştıran ve güzelleştiren yalanlar. Eğer hayatımızda hiç yalan olmasaydı inanın çok daha çekilmez bir hayatımız olurdu. İş hayatında aktif çalışan bir insanın günde ortalama 50-60 masum yalan söylediği tespit edilmiş. Asosyal insanlar da pek konuşmasa bile 10 civarı yalan söylüyormuş. En basitinden her nasılsın sorusuna herkes otomatikman “iyiyim” der. Acaba gerçekten iyi miyiz? Mesela bu nezaket gereği söylenen masum yalandır. Kendimizi ve etrafımızdakileri gün boyunca motive etmek için birçok yalan söyleriz.

İnsanların yalan söylemesi nasıl kaçınılmazsa kurumlar, devletler ve hükümetler de yalan söyler. Günümüzde her gün söylenen yalanlarla ilgili onlarca haber okuyoruz veya duyuyoruz. Günlük yalan dozumuzu her gün alıyoruz. Size bu yazımda tarihten ilginç bir yalan vakasını anlatmak istiyorum.

En iyi yalancılar yalan bilgiyi gizlemek için o konuyla ilgili doğru bilgiler hakkında detay vererek yalanını doğru bilgi kazıklarına bağlarlar. Doğru bilgilere dikkat çekildiği için çoğu zaman oradaki yalan bilginin farkına varmayız. 2. Dünya savaşında bu taktiği kullanarak doğru haberlerle tüm dünyayı büyük bir yalana inandıran İngiltere’yi anlatmak istiyorum size.

1939 yılında İngiltere Almanya hava gücüne karşı savaşmak için gece görüşlü radar teknolojisini buluyor. Ama bu önemli bilgiyi söyledikleri akılcı bir yalanla 3 yıl kadar tüm dünyadan gizlemeyi başarıyorlar. Nasıl mı? Yalanlarını doğru bilgi kazıklarına bağlama taktiği ile.

İngiliz İstihbarat Teşkilatı gece görüşü teknolojisini kullanarak gece saldırılarında 20 uçağın 19 unu düşüren İngiliz pilotu savaş kahramanı ilan ederek ona “Cats Eyes” yani gece de görebilen kediler gibi “kedi gözleri” lakabını veriyor. Yaptıkları basın bültenlerinde de pilotun gözünün bu keskinliğini sürekli havuç yemesine bağlayarak donanmadaki tüm pilotların beslenme programında havucun olduğunu, havucun faydalarını bilimsel verilerle gazetelerde yayımlıyorlar. Ulusal Göz Enstitüsü de havuçtaki beta karotenin düşük ışık koşulları altında daha iyi görmeyi sağladığını bilimsel bir yazıyla dünyaya anlatıyor. İngiltere halk için havuç yemenin faydalarıyla ilgili kampanya başlatıyorlar. O dönem çocuklara çubuğa havuç geçirilerek şeker gibi havuç yediriliyor. Maksat aslında savaşta radar teknolojisini kullandıklarını düşmanlarından saklamak, bu gücü öğrenmelerini önlemek. Ama bu yayımlanan bilgilerle dünyada da havuç yeme alışkanlığı hızla yayılıyor. Uzun bir süre diğer savaş donanmaları İngiliz pilotların yıllardır havuç yediği için gözlerinin gece de çok iyi gördüğüne inanıyorlar. Aslında Alman uçakların vurulma sebebiyle ilgili yalan haber yaparken tamamen doğru bilgiler veriyorlar, ama bugün biliyoruz ki ne kadar havuç yersek yiyelim gözlerimizin gece radar gibi görmesi imkansız. Bazen tamamen konuyla direk ilgisi olmayan şeyler hakkında tamamen doğru bilgiler vererek , asıl doğru bilgiyi gizleyebilir, konuyu başka yöne çevirebiliriz.

Gelelim yalancının mumunun söndüğü ana. 1941 yılında radar teknolojisine sahip İngiliz uçağı arızalanarak Fransa ya acil iniş yapması gerekiyor. Fransa’nın o dönem Alman işgalinde olması sebebiyle uçak incelemeye alınıyor ve gece görüşünün ardındaki teknolojik gerçek olan gece radarı ortaya çıkıyor. Böylece uçaklardaki radar teknolojisi Almanya başta olmak üzere tüm ülkelerin ordusuna yayılıyor.

İngiltere bu 3 yıllık süreçte savaşta gece radarı kullandıklarını saklarken havucun reklamını yaparak halkın sağlıklı beslenmesine, tarımın ilerlemesine, çiftçinin para kazanmasına, tarım ihracatı yapılmasına, dolayısıyla hem sağlığa hem de ekonomiye katkı sağlamış oluyor.

Peki siz ne tarz yalanlar söylüyorsunuz? Bir düşünün bakalım…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.