Hava Durumu

Kendine Güven ve İnan

Yazının Giriş Tarihi: 17.08.2021 09:39

Hayatımızda birçok kurallar ve herkesin kabul ettiği değişmeyeceğini düşündüğümüz gerçekler var. Geçmişten gelen bilgilerimizle bildiğimiz, duyduğumuz ve gördüğümüz yollardan gitmek daha güvenlidir ve risksizdir. Genelde bu güvenli yolu seçer ve risk almaktan kaçınırız. Ama bu her zaman doğru mu...

Ne zaman risk almalıyız? Etrafımıza baktığımızda "başarılı" diye tanımladığımız kişiler bu güvenli yolları tercih etmeyip farklı  yollar arayanlar hatta yol yoksa kendine yeni yol yapanlar  oluyorlar. Başarılı kişilerin hayat hikayelerine baktığımızda temelinde hep çok çalıştıklarını ve kendi doğrularına çok güvenip bu yolda riskler aldıklarını görürüz. Kendisine, potansiyeline, yeteneğine ve çalışma azmine güvenen özgüveni yüksek kişilerin başarılı işlere imza attığını ve toplum içinde fark yarattığını görüyoruz.   

Size bu yazımda da kendi potansiyeline güvenerek en kritik anda risk almış ve olmazı oldurarak müzik tarihine not düşmüş bir keman sanatçısının hikayesini aktaracağım. Hikayemiz herkesin engel olarak gördüğü desteksiz yürüyememe engelini aşarak dünyanın en ünlü keman sanatçısı olmuş ve dünyanın farklı ülkelerine giderek yüzlerce konserler vermiş ünlü keman sanatçısı Itzhak Perlman'ın hikayesi. 8 Kasım 1995 günü Itzhak Perlman, New York'ta, Lincoln Center'daki Avery Fisher Salonu'ndaki konserinde yaşadığı ve büyük derler içeren bir anısını anlatacağım. Çocukluk yıllarında çocuk felcine yakalanmış olan Perlman, her iki bacağında da destekleyici ateller olması sebebiyle kol değneği yardımıyla büyük bir zorlukla yürüyebilmektedir. Sahnedeki sandalyesine oturuncaya kadar yürürken yaşadığı acıyı dikkatle bakan herkes hissedebilir. Perlman o gün de  ağrılar içinde ama ihtişamla sandalyesine yürür ve kemanı eline alarak çalmaya başlar.  Binlerce izleyici sessizce ve hayranlıkla onu beklemektedir. Daha ilk parçada kemanının bir teli birdenbire kopar.  Telin koparken çıkardığı tiz  sesi en arkadaki seyirci bile duymuştur.  Herkesin bildiği keman dört telle çalınabilir, üç telle çalmak imkansızdır.  O gece o an herkes Perlman'ın konsere ara vererek yeni bir keman bulmaya ya da yeni bir tel takmaya çalışılacağını düşünür. Ama Perlman öyle yapmaz. Bunun yerine  bir dakika kadar bekler, gözlerini kapar, düşünür ve sonra şefe yeniden başlaması için işaret verir. Herkes çok şaşırır, üç telle kemanı nasıl çalacaktır.  Orkestra başlar ve o kaldığı yerden devam eder. Üstelik daha önce hiç görülmemiş bir tutku ve inançla çalarak. Itzhak Perlman o gece herkesin bildiği doğruyu bilmeyi red ederek kendi potansiyeline, yeteneğine ve tecrübesine inanmayı tercih etti. O gece kemanın telleri  nerdeyse yeniden tonlanmışçasına sesler çıkarmaktaydı, daha evvel hiç vermedikleri seslerin eşsiz melodileri dolanıyordu salonda. Konser bittiğinde oditoryumun her yanından inanılmaz bir alkış patladı, herkes ayakta bağırıyor, ıslık çalıyor, alkışlıyordu. Perlman  samimi bir şekilde gülümsedi, yüzünden akan terleri sildi, seyirciye teşekkür etti ve güçlü bir ses tonuyla şunları söyledi: "Bilirsiniz, bazen de sanatçının görevi, elinde kalanlarla ne kadar daha müzik yapabileceğini bulmaktır..."  

Perlman bu bilge cesareti ile aldığı kararla herkese kendi potansiyellerine güvenerek yeni doğrular ve yeni tarzlar yaratabileceği ile ilgili çok güzel bir ders vermiş oldu. Hayatta her doğru bazen kesin doğru olmayabiliyor. Kendi bilgi, tecrübe ve potansiyelimizle yeni doğrular ve yeni yollar yaratmamız her zaman mümkün. Yeter ki kendi gücümüze inanalım ve güvenelim.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.