Meşe Palamudu ve Bonsai’nin Kariyer Hedefi

Meşe palamudu ve bonsai ağacının yetiştirilme süreci kariyerinizde ilerlerken ilham alabileceğiniz metaforik olarak güzel bir örnek. Doğadan ilham almayı sevenler buraya gelsin, okusun ve biraz düşünsün üzerine…

Hepimiz iş hayatına henüz keşfedilmemiş büyük bir potansiyelle başlıyoruz. Kendimiz de çoğu zaman sahip olduğumuz potansiyeli bilmiyoruz aslında. Bu potansiyel doğru kişilerle, doğru sistemde karşılaşırsa gelişiyor, büyüyor zirveye ulaşıyor, yanlış kişilerle, yanlış işlerle de dibi görüyor, yok oluyor. Bu süreçte en büyük sorumluluk ise kişiye düşüyor. Doğru seçimler yapmak için de kişinin kendini çok iyi tanıması ve gelişim için gereken motivasyona ve özgüvene sahip olması gerekiyor.

Bu noktada doğru zamanda doğru imkanlarla yeşerme ve büyüme fırsatı yakalayan tohumuna pelit meyvesine palamut denilen meşe ağacının büyüme hikayesi tam bir ilham hikayesi. Ağacın dallarından düşen meyveler doğal koşullarda kendisi toprağın altına girmediği sürece filizlenemiyor. Önce toprağın altına karanlık ortama girmeli ki büyüsün. Eğer uygun koşulları bulamazsa doğada çürüyüp gidiyor, yok oluyor. Küçücük palamut önce toprağın içine girip aşağıya doğru 1 metre büyüyüp kökünü derine salıyor, ardından gökyüzüne doğru büyümeye başlıyor. Elverişli koşullarda büyüyenler 25 metreye kadar uzayabiliyor. Bilinen en yaşlı meşe ağacı Amerika’da olup 13000 yaşındadır. Türkiye’deki en yaşlı meşe ağacı ise Çankırı’nın Karacaözü köyünde olup 500 küsur yaşındadır.…

Bugün siz de meşe palamudu gibi küçücük, sizi var eden ağacınızdan düşmüş ormanda tek başına yuvarlanıyor olabilirsiniz. Ama uygun zamanda kendinizi yeniden toprakla buluşturmayı bilginizle, tecrübenizle, değerlerinizle bulunduğunuz yerde kök salmayı becerirseniz siz de yıllara meydan okuyan kocaman bir meşe ağacı olabilirsiniz. İçinizdeki potansiyeli büyütmek için harekete geçmeli, büyümek için istek ve hevesle size can verecek toprağınız olan işinize kendinizi adamalısınız. Küçücük meşe palamudunun içinde göğe doğru 25 metre uzayacak kocaman bir meşe ağacının potansiyeli olduğunu unutmayın.

Çin’de başlayıp Japonya’ya ardından bütün dünyaya yayılan bir bitki geliştirme sanatı olan Bonsai Ağaçlarının yetiştirilmesinden de ilham alalım biraz. Küçük ağaççıklar olarak bildiğimiz Bonsai, Japonca bon ve sai kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Bon kelimesinin anlamı saksı veya tabak diye çevrilirken sai de ağaç demektir. Bonsai de saksıdaki ağaç anlamındadır.

Bonsai ağaçlarının genetik olarak normal ağaçlardan hiçbir farkı yoktur. Bu fideleri doğaya ekseniz kocaman ağaçlar olabilirler. Ama fide ekildikten sonra özel budama ve hızlı yaşlandırma teknikleri ile ağaçlar doğasındaki gibi hiç büyümeden saksıda yaşlandırılır. Ağaç saksı içinde ne kadar büyüyebilir ki, alanını genişletemez, saksının sağladığı imkanlar ölçüsünde büyümeye şekil almaya devam eder. Belki küçüktür ama çok özeldir, kıymetlidir bonsai ağaçları. Güzel bir saksıda, güvenli ve konforlu bir mekanda, sürekli özel bakım yapılarak, tüm gözler hayranlıkla onun üzerinde bir şekilde yaşar giderler. İçindeki kocaman ağaç potansiyeli ile süs bitkisi olur çıkarlar. Güzel, alımlı ve değerli…

İşte size kariyeriniz için ilham alabileceğiniz doğadan yüzlerce örnekten sadece ikisini aktardım. Her ikisinin de avantajlı ve dezavantajlı gözüken yanları var. Burada önemli olan siz ne istiyorsunuz. İstediğiniz, hedefleriniz sizin için doğru karar mı? Günün sonunda meşe ağacı olmak da bonsai ağacı olmak da doğadaki her şey gibi değerli. Her ikisinde de bir çaba var. Siz hangisini olmak istersiniz?

Potansiyelini keşfet, performansa dönüştür ve hayallerin için istediğin gibi büyü…