Nilüfer Belediyesi 2021 yılını Gülten Akın'a adadı

Her yılı bir yazara adayan Nilüfer Belediyesi, 2021 yılını şair ve yazar Gülten Akın'a armağan etti. İlk defa bir şairi, yılın yazarı olarak belirlediklerini söyleyen Başkan Turgay Erdem, Gülten Akın'ın, halkın yaşadığı zorlukların, mücadelenin, sevincin kader ortaklığını onlarla yapmış ve bunları edebiyatına taşımış bir isim olduğunu söyledi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.kadinveekonomi.com

Yılın yazarını açıklamak üzere bir basın toplantısı düzenleyen Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer Belediyesi Kütüphaneleri'nin 2013 yılından bu yana sürdürdüğü "Yılın Yazarı" etkinliğinin bu yıl ilk kez bir şairi ağırlayacağını söyledi. Nâzım Hikmet Kültürevi'nde düzenlenen toplantıya; 2021 Yılın Yazarı Proje Danışmanı Şair Asuman Susam, Gülten Akın'ın ailesini temsilen kızı Aksu Bora, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Zafer Yıldız ve Sibel Özer, Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Baba Pala ile Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan katıldı. Toplantı, Gülten Akın'ın, 2013 yılında Nâzım Hikmet Kültürevi'de düzenlenen Şairin Şiir Evreni etkinliğinde "İlkyaz" isimli şiiri okuduğu görüntüyle başladı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, toplantıya Gülten Akın'ın sesinden, onun dizeleriyle başlamak istediklerini belirterek "Çünkü bu yıl edebiyatseverleri onun eserleriyle buluşturmak istiyoruz ve 2021 yılını, şair ve yazar Gülten Akın'a adıyoruz" dedi. Nilüfer Belediyesi'nin bu geleneği 8 yıldır sürdürdüğünü ifade eden Başkan Erdem, kentte bir edebiyat gündemi oluşturarak daha çok insanı kitapla-edebiyatla buluşturmak ve kent kültürüne katkıda bulunmak adına her yılı bir yazara adadıklarını vurguladı. Erdem konuşmasına şöyle devam etti: "Sabahattin Ali ile başlayan bu gelenek; Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sevgi Soysal, Nezihe

Meriç ve Fakir Baykurt gibi Türk edebiyatının iz bırakan isimleriyle devam etti. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğümüzün girişimleriyle başlayan Yılın Yazarı etkinlikleri kapsamında bugüne kadar toplam 573 etkinlik yaparak, 100 bini aşkın vatandaşımıza ulaştık, yaklaşık 72 bin adet kitap dağıttık. Geçen yıl Fakir Baykurt'u yılın yazarı ilan etmiştik. Yıl boyunca pek çok etkinlik planlandı ancak pandemi nedeniyle tüm etkinlikleri dijital ortama taşımak durumunda kaldık. Toplam 28 etkinlik yaptık ve 10 bini aşkın Fakir Baykurt kitabını da okurla buluşturduk." "Şiirimizin yaşayan en büyük şairi" unvanını okurlarından almış, halkının yaşadığı zorlukların, mücadelenin, sevincin kader ortaklığını onlarla yapmış ve bunları edebiyatına taşımış Gülten Akın'ın, insan sevgisiyle yoğrulan şiirlerinde toplumsal sorunları da ele alarak, düzen eleştirisi yaptığını kaydeden Başkan Erdem; "Gülten Akın, aynı zamanda kadın sorununa da duyarlılık gösteren bir yazar oldu. 40'tan fazla şiiri bestelenen ve tiyatro oyunları yazan Gülten Akın, yazdığı her satırla bizlere 'sorumluluk' duygusunu miras bıraktı, yaşama karşı, doğaya ve insana karşı sorumluluklarımızı hatırlattı" dedi.Başkan Erdem, bütün kent halkını Yılın Yazarı Gülten Akın etkinliklerine da davet etti. Aksu Bora: Annem sürekli çalışan biriydi Gülten Akın'ın kızı Aksu Bora da özellikle kadın yazarlardan bahsedilirken, genellikle yazarın hayatından, kişiliğinden bahsetme eyleminin yaygın olduğunu dile getirdi. Aksu Bora, bu durumun yapıtın ele alınması açısından çoğu zaman doğru sonuç vermediğini de söyledi. Yazarın yaşamı ve yapıtı arasında her zaman bir paralellik olmadığını ifade eden Bora, Gülten Akın'ın yapıtlarıyla yaşamı arasında büyük bir örtüşme olduğunu vurguladı. Bora, "Dolayısıyla annemin hayatına, kişiliğine bakmak yapıtını anlamak açısından önemli olabilir. Türkiye'de henüz annemin hayatıyla ilgili bir biyografi yazarı çalışmadı. Keşke böyle bir şey olsa diye hayıflanırım" dedi. Gülten Akın'ın hayatı boyunca "İnceliklerin şairi ve kadın yazar" olarak anıldığını belirten Aksu Bora, ancak Akın'ın, bu imajdan çok da hoşlanmadığını ifade etti. Bora şöyle konuştu: "Annem şanslı biriydi. Çünkü yaşarken çok ilgi, sevgi gördü.. Genellikle 'Anne olmak, inceliklerin şairi olmak' üzerinden tanımlanan bir imajı oldu. Buna itiraz etmedi ama bundan çok hoşlandığından da emin değilim. Çünkü annem olduğu kadar, politik bir karakteri de vardı. İnsan Hakları Derneği'nin kurucularından biridir. Sol görüşlü biriydi ve bütün hayatı mücadeleyle geçti. O yüzden böyle kırılgan, naif kadın şair imajını verebilecek biri değildi. 5 çocuk büyüttü, öğretmenlik yaptı, avukatlık yaptı. Onun her hangi bir şey yapmadan durduğu bir anı hatırlamıyorum. Sürekli çalışan biriydi. O yüzden de onun eseriyle, emeğiyle hatırlanmasını isterim. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu yılın güzel geçeceğini tahmin ediyorum. Burada annemi anlayan iyi bir ekip var. Güzel etkinlikler olacağına inanıyorum."