
Dr. Fatma Akalp kimdir, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Ben İstanbul doğumluyum, Bursa’da büyüdüm. Özel İnal Ertekin ‘de ve Bursa Anadolu Lisesi’ndeeğitimini tamamladıktan sonra Üniversite eğitimimi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde okudum. Ardından İsviçre Zürih Üniversitesi Göz Kliniği’nde göz ihtisasımı tamamladım . Uzmanlık alanım göz hastalıkları. Uzun yıllardır hekim olarak hastalarıma şifa vermek, bir yandan da gönüllülük faaliyetleriyle toplumun ihtiyaçlarına dokunmak için çalışıyorum. Hayatımda en büyük motivasyon kaynağım, iyi bir hekim olarak insan hayatına hizmet etmek oldu.
–Hekimlik ile sivil toplum liderliğiniz nasıl birleşti?
Hekimlik, insana dokunmanın en saf hali. Sivil toplum ise bu dokunuşu topluma yaymanın yolu. Mesleğimi icra ederken şahit olduğum toplumsal eşitsizlikler beni gönüllülüğe yöneltti. Böylece hem bireysel hem de toplumsal fayda için çalışabilme fırsatımı yarattım. Ve bu karar sonrası sivil toplum kuruluşları hayatımın vazgeçilmezi oldu.
“30 yıldır da sağlık ve eğitimde eşitlik için çalışıyorum
Bursa Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Derneği nasıl kuruldu, bugün hangi noktada?
Derneğimiz Busader çok değerli Kurucu Başkanımız sayın Zerrin Özgüle ve ekip arkadaşları tarafından 2017 yılında kuruldu. Sağlık ve eğitim alanlarında toplumsal ihtiyaçlara gönüllü çözümler üretmek amacıyla yola çıkan derneğimiz öğrencilere burs sağlayan ve farkındalık projeleri yürüten, deprem, yangın gibi toplumsal olaylarda kısa sürede çözümler oluşturan güçlü bir yapıya kavuştu.
Öncelik verdiğiniz projelerden bahseder misiniz?
Önümüzdeki dönemde özellikle “sürdürülebilirlik” konusuna odaklanıyoruz. Hayatın her alanında sürdürülebilirlik hedefiyle yola çıkan derneğimiz Busader federasyonu çatısı altında başlatılan proje kapsamında 5 orman 50.000 fidan projesiyle yangınla yitirdiğimiz ormanlara bir damla su olmayı amaçlıyoruz. Tıp Fakültesi öğrencilerimize verdiğimiz burslarımız bu dönemde de devam edecek; 120'den fazla hekim adayına destek olabilmenin haklı mutluluğunu yaşıyoruz. Hatay’da yaşanan büyük deprem sonrası Busader Federasyonu çatısında altında inşa edilen Hatay Samandağ Karaçay Busader İlkokulumuzun ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz. Toplumu bilinçlendirme çalışmalarımız sürdürülebilirlik zirvesi ve farklı konularda düzenleyeceğimiz seminerlerle devam edecek. Ayrıca Bursa’da 2 devlet okulu ile yürüttüğümüz proje kapsamında eğitimde sürdürülebilirlik faaliyetlerine başlayacağız.
“Kadının güçlü olduğu yerde toplum da güçlüdür.”
Kadınların ekonomik bağımsızlığı ile gönüllülük arasında nasıl bir bağ görüyorsunuz?
Mutlak bir bağlantı olduğu kesin. Ekonomik olarak güçlü kadın, topluma daha fazla katkı sunuyor. Kendi ayakları üzerinde duran kadınlar gönüllülük çalışmalarında da daha aktif ve öncü oluyorlar.
“Liderlik, ‘ben’ değil, ‘biz’ diyebilmektir.”
Sizce bir gönüllü liderin en önemli özelliği nedir?
Samimiyet, kararlılık, ekip ruhu ve birleştirici olmak. Ekibini iyi tanımak ve görev dağılımını ekibinin güçlü yönlerine göre yapılandırmak. Bir lider; gönüllülerin kalbine dokunabilmeli, onlara ilham olabilmeli. Başarıları da ekibiyle kutlamayı bilmeli.
Siz başkan olmadan önce de Busader Kitap Kulübü başkanlığını yapıyordunuz . Kitaplar sizin hayatınızda her zaman önemli bir yere sahip birazda bundan bahsedelim.
Okumayı öğrendiğim 7 yaşından beri kitap okumadığım tek bir gün hayatımda yok. Kitaplarım benim vazgeçilmezim oldu her zaman. 6 yaşında olan Kitap kulübümüz Busaderli kitapsever arkadaşlarım ile bir araya geldiğim güzel bir oluşum. Okuduğumuz kitapları moderatörlüğüm eşliğinde tartışıyor ve ufkumuza yeni pencereler ekliyoruz. Kitaplar sayesinde hayata bakışımız değişiyor, kulübümüz sayesinde farklı bakış açılarını dinleme ve anlama şansına sahip oluyoruz.
Gençlere ve özellikle genç kadınlara tavsiyeleriniz?
Genç kadınların kendi kişisel gelişimlerine yatırım yapmalarını tavsiye ediyorum. Çok çalışın, küçük adımlarla başlayın, büyük farklar yaratın. Hiçbir katkı küçümsenmemeli. Genç kadınların sesini daha güçlü duyurması için sivil toplum çok önemli bir alan. Lütfen hepiniz kendi yetenek ve karakterinize uygun sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelin ve kendi networkünüze yatırım yapın.
Sizi en çok etkileyen gönüllülük anınız nedir?
Bununla ilgili o kadar çok anım var ki tek tek anlatmaktan ziyade genel hislerimi aktarmayı tercih ediyorum. Hayatım boyunca yaptığım her iyilik yeni bir iyiliği doğurdu. Bu da benim için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Bir çocuğun okuma imkanına ulaşabilmesi, ihtiyacı olan bir hastanın tedavisine kavuşması, depremde evini yitiren bir ailenin imdadına yetişebilmek, yürüyemeyen bir çocuğu tekerlekli sandalyesine kavuşturabilmek. Yanan bir orman alanını tekrar yeşillendirebilmek. Bunlar benim için tarif edilemez mutluluklar. Kısaca iyilik iyidir.
“Güçlü kadın, güçlü toplum demektir.”
Önümüzdeki 5 yıl içinde derneği nerede görmek istiyorsunuz?
Daha fazla gönüllüyle, daha çok insana ulaşan ve Türkiye’de örnek gösterilen bir dernek olmayı hedefliyoruz. Özellikle üyelerimizde cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, gençlerin daha aktif olduğu , duayenlerin tecrübeleri ile yanımızda var olmaya devam ettiği bir yapı hayal ediyorum.
Son olarak genç kuşaklara mesajınız nedir?
Hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Bu yolda yavaş adımlarda atsanız asla durmayın . Eğitim ve ekonomik bağımsızlık, kadınların en büyük gücüdür. Güçlü kadın, güçlü toplum demektir.
Dr. Fatma Akalp’in sözleri bize bir kez daha gösteriyor ki; sağlık, eğitim ve gönüllülük bir araya geldiğinde toplumda büyük farklar yatarabiliriz.