Antalya, ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor
Antalya, ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor
Yaş meyve ve sebze sektörü içinde geçtiğimiz Ocak ayında en fazla ihracatın domates ürünü ile yapıldığı Antalya'da, Rusya-Ukrayna savaşının yansıması ihracatı düşürdü. İhracatçı Bülent Özdemir, ihracatın olumsuz etkilenmemesi için çözüm arayışına girdiklerini belirterek, "Ramazan Bayramı öncesine kadar özellikle yurt dışındaki çalıştığımız ülkelerde özellikle hava durumundan kaynaklı ciddi bir talep vardı. Şu an çalıştığımız ülkelerde havanın sıcaklığı arttığı için her ülkenin üretimi pazarlara girmeye başladı
Haber Giriş Tarihi: 16.04.2024 17:32
Haber Güncellenme Tarihi: 16.04.2024 17:32
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.kadinveekonomi.com
Tüm dünyada kriz var
Tüm dünya ülkelerinde ekonomik sıkıntılar yaşandığında dikkat çeken Bülent Özdemir, diğer ülkelerdeki krizlerin de ihracata zarar verdiğini açıkladı. Özdemir, şöyle devam etti:
"Yılbaşından beri dikkatimi çeken bir şey var, yurtdışında iş yaptığımız insanların alım gücünün biraz düştüğünü görüyorum. Geçtiğimiz yıllarda günlük 5 tır ihracatımız varken, şimdi 1 tıra düştü. Tahminimce yurt dışındaki müşterilerimizin satın alma gücü ile ilgili. Her gün farklı bir ülkede sıkıntı olduğunu duyuyoruz, siyasi ya da ekonomik sorunlar var. Bu sıkıntılar, insanın alım gücünü düşürüyor."
"Doğu Avrupa'ya ürün gönderiyoruz"
Ukrayna'nın yerine Doğu Avrupa ülkeleriyle çalışmaya başladıklarının altını çizen Bülent Özdemir, sınır kapısındaki yoğunluk çözülmeden ihracatı gerçekleştirmenin zor olduğunu söyledi. Özdemir, "Ukrayna'nın yerine Doğu Avrupa ülkelerini koyduk, onların da en büyük sıkıntısı ulaşım. Özellikle yılbaşı öncesi ve sonrası ülkemizden çıkan araçlar, sınır kapısındaki yoğunluk nedeniyle, üç gün önce çıkış yapamadı. Üç gün de Bulgaristan'da analize takılıyoruz. Avrupa Birliği girişinde, bitki koruma laboratuvarları kontrollerini yapıyor. Üç gün de oradan kaybımız oluyor. Aracımız 6 gün içinde Bulgaristan'a giriş yapabiliyor. İhracat yaptığımız ülkeye ulaşması 10-12 günü buluyor. 10 gün sonra bizim gönderdiğimiz mal, 3 günde Avrupa'nın kendi ürettiği pazarlardan gelen mallarla rekabet edecek. Ürünlerin belli bir raf ömrü var, bu ömrü biz yılbaşından önce yollarda tükettik. Başka pazarları hedef aldık ama diğer pazarlardan mutlu olan bir ihracatçı göremedim" diye konuştu.
Kapıkule Sınır Kapısı'ndan ayrı bir güzergah oluşturulmalı
Bülent Özdemir, üretici maliyetlerinden önce ihracatçının en büyük sorununun, ulaşım problemi olduğunun altını çizerek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
"En büyük sorun, bizim maliyetlerimizden önce yollarda kaybettiğimiz süre. Bir ürünün yüzde 1 fireyle yetişmesinden ziyade yüzde 50 çürüklerle karşılaştık. Tüm ihracatçılar aynı şeyden şikayetçi. Sınır kapılarındaki yoğunluğu biraz azaltabilirsek, 3-4 gün beklediğimiz süreyi bir güne indirebilirsek, kapılar açıldığında da mallarımızı temin edecek olan ülkeye 5-6 gün içinde ulaşabilirsek, tüm sıkıntıları aşarız. Kapıkule Sınır Kapısı'nda sağlam bir iyileştirme yapılması lazım, soğutucu cihazlı araçlara, yaş meyve sebze ve gıda taşıyan araçlara ayrı bir güzergah oluşturulması gerekiyor."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Antalya, ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor
Yaş meyve ve sebze sektörü içinde geçtiğimiz Ocak ayında en fazla ihracatın domates ürünü ile yapıldığı Antalya'da, Rusya-Ukrayna savaşının yansıması ihracatı düşürdü. İhracatçı Bülent Özdemir, ihracatın olumsuz etkilenmemesi için çözüm arayışına girdiklerini belirterek, "Ramazan Bayramı öncesine kadar özellikle yurt dışındaki çalıştığımız ülkelerde özellikle hava durumundan kaynaklı ciddi bir talep vardı. Şu an çalıştığımız ülkelerde havanın sıcaklığı arttığı için her ülkenin üretimi pazarlara girmeye başladı
Tüm dünyada kriz var
Tüm dünya ülkelerinde ekonomik sıkıntılar yaşandığında dikkat çeken Bülent Özdemir, diğer ülkelerdeki krizlerin de ihracata zarar verdiğini açıkladı. Özdemir, şöyle devam etti:
"Yılbaşından beri dikkatimi çeken bir şey var, yurtdışında iş yaptığımız insanların alım gücünün biraz düştüğünü görüyorum. Geçtiğimiz yıllarda günlük 5 tır ihracatımız varken, şimdi 1 tıra düştü. Tahminimce yurt dışındaki müşterilerimizin satın alma gücü ile ilgili. Her gün farklı bir ülkede sıkıntı olduğunu duyuyoruz, siyasi ya da ekonomik sorunlar var. Bu sıkıntılar, insanın alım gücünü düşürüyor."
"Doğu Avrupa'ya ürün gönderiyoruz"
Ukrayna'nın yerine Doğu Avrupa ülkeleriyle çalışmaya başladıklarının altını çizen Bülent Özdemir, sınır kapısındaki yoğunluk çözülmeden ihracatı gerçekleştirmenin zor olduğunu söyledi. Özdemir, "Ukrayna'nın yerine Doğu Avrupa ülkelerini koyduk, onların da en büyük sıkıntısı ulaşım. Özellikle yılbaşı öncesi ve sonrası ülkemizden çıkan araçlar, sınır kapısındaki yoğunluk nedeniyle, üç gün önce çıkış yapamadı. Üç gün de Bulgaristan'da analize takılıyoruz. Avrupa Birliği girişinde, bitki koruma laboratuvarları kontrollerini yapıyor. Üç gün de oradan kaybımız oluyor. Aracımız 6 gün içinde Bulgaristan'a giriş yapabiliyor. İhracat yaptığımız ülkeye ulaşması 10-12 günü buluyor. 10 gün sonra bizim gönderdiğimiz mal, 3 günde Avrupa'nın kendi ürettiği pazarlardan gelen mallarla rekabet edecek. Ürünlerin belli bir raf ömrü var, bu ömrü biz yılbaşından önce yollarda tükettik. Başka pazarları hedef aldık ama diğer pazarlardan mutlu olan bir ihracatçı göremedim" diye konuştu.
Kapıkule Sınır Kapısı'ndan ayrı bir güzergah oluşturulmalı
Bülent Özdemir, üretici maliyetlerinden önce ihracatçının en büyük sorununun, ulaşım problemi olduğunun altını çizerek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
"En büyük sorun, bizim maliyetlerimizden önce yollarda kaybettiğimiz süre. Bir ürünün yüzde 1 fireyle yetişmesinden ziyade yüzde 50 çürüklerle karşılaştık. Tüm ihracatçılar aynı şeyden şikayetçi. Sınır kapılarındaki yoğunluğu biraz azaltabilirsek, 3-4 gün beklediğimiz süreyi bir güne indirebilirsek, kapılar açıldığında da mallarımızı temin edecek olan ülkeye 5-6 gün içinde ulaşabilirsek, tüm sıkıntıları aşarız. Kapıkule Sınır Kapısı'nda sağlam bir iyileştirme yapılması lazım, soğutucu cihazlı araçlara, yaş meyve sebze ve gıda taşıyan araçlara ayrı bir güzergah oluşturulması gerekiyor."
En Çok Okunan Haberler
YAZARLARIMIZ Tüm Yazarlarımız