TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Geri dönüşüme kadın eli

Röportaj köşemizin bu hafta konuğu Burpol Polimer kurucusu İlkay Yıldırım oldu. Plastik atıkları yeniden sanayiye kazandırarak ülkemiz için büyük katma değer yaratan bu yapıdan girişimciliğe bir çok konuda çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Haber Giriş Tarihi: 04.02.2022 12:19
Haber Güncellenme Tarihi: 17.03.2022 10:28
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.kadinveekonomi.com
Geri dönüşüme kadın eli

*Merhaba İlkay Hanım biraz sizi tanıyabilir miyiz?

İlkay Yıldırım; Yalovada doğdum büyüdüm . Emekçi bir ailenin ilk çocuğuyum . Eğitimimi Londra da tamamladım . UCL Ekonomi bölümü mezunuyum . Ülkeme geri döndüm ve  ağırlıklı olarak Petro Kimya firmalarında çalıştım . Okumayı, gezmeyi , en çok da eğlenmeyi ve gülmeyi çok seviyorum . Eviliyim ve  13 yaşında bir oğlum var; adı Çınar. Enerji dolu bir  insanım, üretmeyi ve her daim her anın dolu dolu geçmesini çok seviyorum ..  

*Dünyanın çok önemsediği bir iş koluna sahipsiniz geri dönüşüm. Bu sektöre girme fikri nasıl oluştu.

Bir başarı hikayesi ile karşılaştığımızda  çeşitli düşünceler zihnimizde belirir  .Burada önemli olan bakış açımıza o kadar odaklanmış olmamaktır . Kendi başarı hikayelerimizi daha başlamadan  zihnimizde son vermektir bazen de başımıza gelen . Başaran insanların bizden tek farkı var oysa ki; iyi bir iş planı, kuvvetli bir proje, inanç  ve kararlılık. Başarmak ne basit bir eylemdir, ne de zorluklar  ile  ulaşılmaz olan bir eylem. Bilginin, teknolojinin ve emeğin çok çalışmanın bir sonucudur; o kadar. Başarılı olmak için:

1. En iyi şartları beklemeyin

2. Başkalarının yörüngelerinden sıyrılın

3. Asla pes etmeyin.

Burpol Polimer'in hikayesi de , bu ana hedefler dahilinde başladı. Rotasını kendim çizeceğim bir yol açmaktı hedefim . 15 yıl boyunca yüksek performanslı mühendislik plastikleri hammaddesi  sektöründe çalıştım. 2014 yılında profesyonel iş hayatıma son verip kendi işimi yapmaya karar verdim . Bu kararı verirken arkasına dayandırdığım önemli bir projem de vardı .Bu proje benim ışığım, yol arkadaşım ve inancımdır.  Plastik atıkları toplayıp ayrıştıracak, sonrasında da 15 yıl boyunca edindiğim teknik ve ticari bilgiler ışığında , bu atıkları yeniden ağır sanayiye özellikle hedef seçtiğim otomotiv sektörüne kazandırabilmekti hedefim.

*İşinizin ayrıntılarından ve müşteri gruplarınızdan biraz bahsedelim; hangi sektörlerde daha yoğun çalışıyorsunuz?

Biz ağırlıklı olarak otomotiv  sektörüne hizmet ediyoruz. Geri dönüştürülmüş plastikler otomotiv sanayiinde de yoğun olarak kullanılmak isteniyor.Otomotiv sektörü her geçen gün büyüyor ve teknoloji ile sürekli desteklenerek ilerlemeye devam ediyor. Bu alanda üreticiler; çevreye saygılı, dayanıklı, uzun ömürlü materyaller ile teknolojiyle bütünleşmiş araç üretimine yatırım yapıyorlar. Yapılan araştırmalara göre araç üretiminde kullanılan plastiğin sanılanın aksine çevreye faydası var. Bunları maddeler halinde şöyle açıklayabiliriz:

1. Karbon Emisyonunun Azalması

Otomobil söz konusu olduğunda akla ilk gelen olumsuz etki, karbon salımı. Araç yoğunluğunun fazla olduğu ülkelerde yapılan araştırmada karbon salımının % 77'sine araçların sebep olduğu açıklaması uzun süre gündemde kalarak tartışmalara yol açtı. Karbon salımının azaltılması için çözüm yollarından biri ise üretimde plastik kullanmak. Otomobil üretiminde plastik kullanılmaya başlanması ile beraber karbon salımı azaldı.

Günümüzde otomobil üretiminde plastik malzeme kullanılmasıyla beraber otomobillerin ağırlığı azaldı ve araçlarda plastik kullanımının artması ile yakında araç ağırlığının yarı yarıya azalması söz konusu olacak. Günümüzde kullanılan otomobiller plastik yerine farklı malzemelerden üretilseydi 300 kg daha ağır olacaktı. Araçlarda plastik kullanıldığı için her 100 kilometrede yarım litre yakıt tasarrufu sağlanıyor. Araç ağırlığında %20 azalma, kilometre başına 10-12 g karbondioksit salınımını azaltmaktadır.

Karbon salımının azaltılması için uygulanabilecek çözüm ise plastik ve plastik teknolojilerinin desteklenmesi. Günümüzde kullanılan araçların sadece 'lik kısmı plastik malzemeden üretiliyor, bu oranın artmasıyla birlikte karbon salımı daha da azalacak.

2. Geri Dönüşüm

Otomobil sektöründe bir diğer önemli konu ise geri dönüşüm. Plastikler, geri dönüşümü kolay malzeme olma özelliğine sahip. Plastik malzeme eritilip yeniden şekil verildikten sonra defalarca kullanılabiliyor. Otomobillerde kullanılan plastiklerin geri dönüşümü yapıldığında çevre korumada fayda sağlıyor. Otomobil üretiminde kullanılan plastik malzemenin artışı ile geri dönüşümü artacaktır. Otomotivde kullanılan plastiklerin yüzde 75'i geri kazanılabilir ürünlerdir. Geri kazanılmış ürünler tekrar otomotiv sektöründe plastik olarak kullanılabilmektedir.

3. Lojistik

Plastik malzemeler hafiftir; bu da lojistik için gereken enerjinin az olması demek, dolayısıyla daha az karbon salımı anlamına geliyor. Plastik malzemenin tercih edilmesiyle enerjiden ve maliyetten de tasarruf sağlanabilmektedir.

Her firmanın ürettiği ürünlerin atık oluşma ve geri dönüşüm sürecini takip etmesi gerekiyor. Doğayı korumak ve gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak bizim elimizde.

*Hem dünyada pek çok ülkede hem de ülkemizde Korona sebebiyle bir pandemi dönemi yaşandı. Korona öncesi ve sonrası dediğimizde iş hayatınızda neler değişti?

Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını, günlük hayatta birçok değişikliğe yol açtığı gibi şirketlerin personellerini korumak ve çalışma hayatlarını koordine etmek amacıyla birçok yeniliği de beraberinde getirdi. Şirketler motivasyonu ayakta tutmak, personelinin ve ailesinin ruh sağlığını korumak, çalışanının süreçten en az etkilenmesi amacıyla yaratıcı çözümler ortaya koydu . Sadece bedenimizi değil, bundan sonraki sosyal hayatımızı da iş hayatımızı da  değiştirdi. Bizim de hayatımızda herkes gibi uzaktan eğitim ve çalışma, ulusal market seçenekleri, online toplantılar birer gerçek haline geldi.

Deloitte'un hazırladığı "Küresel Covid-19 Salgını'nın Türkiye'de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu"na göre tüm dünyayı etkisi altında alan, sosyal ve ekonomik hayatı durma noktasına getiren Kovid-19 salgını, dünyada ve Türkiye'de yaşam tarzı, iş yapış şekilleri ve alışkanlıklarını ciddi oranda değiştirdi.

Rapora göre, virüsün yayılımını durdurmak için alınan önlemler sonrasında eğitim ve çalışma hayatının eve kaymasıyla beraber Skype, Zoom ve EBA gibi video konferans ve uzaktan eğitim sistemleri 15 katlık bir büyüme ile diğer kategorilerden ayrıldığını görüyoruz. Bu da bir verimlilik aslına bakarsanız .

Üretim sektöründe ise bu dönüşümün hızını ve etkilerini belirleyecek etkenler çok daha fazla sayıda ve karmaşık bir yapıda . COVID-19 sonrası gelecekte üretimin başarısında en etkili unsurlar üretimin ölçeği,  ekonomik karmaşıklık ve tedarik zincirlerinin yönetimidir.

Geleneksel üretim yöntemleri , sosyal izolasyona uygun değil. Otomasyonu hızlandırmak hepimizin birincil gerçeği .  IOT, AI, 3DP daha az personelle üretime devam etmeyi sağlıyor. Üretim bantlarında sosyal izolasyonu sağlayacak önlemler yeni iş güvenliği unsurları olacak.

Güvenli iş ortamı için eskiden 10 kişinin çalıştığı üretim bandında 3 kişinin çalışması gerekebilir. Bu üretim kapasitesinin yaklaşık %70 düşmesi demek. Üretim kapasitelerini korumak ve artırmak için firmalar yenilikçi üretim teknolojilerine adaptasyonu arttıracak.

Uzaktan çalışma, yarı zamanlı çalışma, esnek çalışma modelleri üretim süreçlerine adapte edilmesi şeklinde yeni üretim modelleri karşımızdaki gerçektir. Uzun vadede ise yenilikçi teknolojiler ve karanlık fabrikalar etkin üretimin yeni unsurları  olacaktır.

Teknolojik yetkinlik takım arkadaşlarımızda aranan en önemli özellik olacak. Küresel tedarik zincirleri yeniden yapılandırılması kaçınılmaz. Satın alma birimleri tarafından güvenilir Blockchain, AR, IOT gibi yeni teknolojiler sıklıkla kullanılacak.

*Siz BUİKAD'dan Yılın Girişimci İş Kadını Ödülü'nü aldınız. Sizi rol model alan çok sayıda girişimci kadın var. Onlara tavsiyeleriniz neler?

Bursa'da bu ödülü almak benim için çok onur verici idi. Bu benim iş hayatımda aldığım ilk ödül. Ödül almak güzel bir duygu. Ödüllerin yüreklendirici, teşvik edici anlamda önemli olduğu gibi sorumluluk yükleme ve yaptığınız işi daha ileri götürme misyonu da yüklediği kanaatindeyim. İlk zamanlar ödülün sevincini yaşıyorsunuz, ama sonra bunu nasıl daha ileri götürebilirim heyecanı ve sorumluluğu başlıyor. Ödül  yüreklendiren motive eden  bir güç oldu benim için.

*Sivil toplum kuruluşları iş hayatında önemli yer tutmaya başladı. Siz hangi derneklere üyesiniz? STK'lara bakışınız nasıl?

Ben BUİKAD ve KAGİDER isimli derneklerde aktif olarak çalışıyorum. Sivil toplum kuruluşları (STK), hayatlarında sınırlı düzeyde yer bulan iş birliklerini daha çok bir tür güç birliği olarak ve çoğunlukla kendilerine benzeyenlerle gerçekleştiriyor. Oysa iş birliğinin demokrasi kültürüne katkısı, kendinize benzeyenlerle değil uzlaşamadıklarınızla tesis edildiğinde değerli .  Bu fark, sivil toplumun içinde olduğunu düşündüğümüz dönüşümle birlikte ele alındığında daha da önemli. Sivil toplumun "kapalı", "gizli" ve "çatışmacı" yaklaşım ve niteliklerden "açık", "şeffaf" ve "müzakereci" bir iklime geçişinin başladığı, en azından makbul bulunduğu bir dönemdeyiz.  STK'ların çevre, insan hakları, kadın, çocuk, engellilik gibi toplumsal meselelerde bilgi üretmesi, politika geliştiren, stratejilerini model uygulamalarla toplumsallaştıran yeni birikimler ve tecrübeler ortaya koyması, devletin yanı sıra şirketlerin de bu konularda önemli karar merkezleri olduğunu gösterdi. Nihayetinde, Türkiye'de toplumsal grupların diğerleri ve/veya karşıtlarıyla iletişim kurabileceği, müzakere edebileceği, iş birliği yapabileceği bir kamusal hayatın olması gerektiğine inanıyorum.

*Türkiye'nin plastik atıklarından yüksek performanslı plastik hammade üreterek, ağır sanayiye kazandırıyorsunuz. Şirket olarak üretim hatlarındaki hedefleriniz nelerdir?

Burpol Polimer, Türkiye den ve dünyadan topladığı plastik atıkları yüksek performanslı plastik hammadeye çevirebilen  , teknoloji ve inovasyon alt yapısında çalışan ve know how sahibi bir firmadır. Biz bu ülkenin plastik atıklarını ağır sanayiye katma değer yaratarak geri kazandırıyoruz. İthal malzemeye alternatif üretim yapıyoruz ve cari açığın kapanması için katkı sağlıyoruz.

Üretim hatlarımızdaki  ana hedefimiz kapasitemizi artırmak ve hat sayısını artırmakdır. Oluşacak  hatlarımızda fire ve üretim kayıplarımızı azaltan yeni teknolojileri devreye alacağız. Hedefimiz 12.000 ton /yıl kapasitemizi 20.000 ton / yıl seviyesine çıkarmaktır.

*Geri dönüşüm konusunda Türkiye'nin bakış açısı nasıl? Geri dönüşüm bilincini arttırmak için birey olarak yapmamız gerekenler nelerdir?

Çöpten Geri Dönüşüme Giden Yolda Sürdürülebilir Tedarikçiler oluşturulmalı ve devlet destekli politikalar iş ehillerine bırakılmalıdır.

Atıkların geri dönüştürülmesi, olumsuz etkiler ortaya çıkaran küresel iklim değişiklerinin ve çevre kirliliğinin önlenmesi dolayısıyla sürdürülebilir yaşamın sağlanabilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle, atıkların azaltılması, yeniden kullanılması ve geri dönüşüm sitemlerinin uygulanması gün geçtikçe daha fazla ilgi görmektedir. Özellikle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2023 hedefleri ve Avrupa Birliği uyum sürecine uyumlu olarak, atık madde oranının azaltılması, geri dönüşümün ve tasarrufun artırılmasının teşvik edildiği görülmektedir.

Atık madde miktarının azaltılması ve atık maddelerin yeniden ekonomiye kazandırılması ile sadece doğanın değil, sınırlı olan kaynakların da korunması sağlanabilmektedir. Bu yolla özellikle ekonominin kalkınmasına da destek verilebilmektedir. Geri dönüşüm uygulaması ile hammadde ihtiyaçlarının bir kısmını karşılayan firmalar bu durumu bir fırsata dönüştürebilmektedir.

Geri dönüşümde yapılan teknolojik yatırımların, ülkemizdeki atıkların daha fazla teknik kabiliyetler katılarak değerlendirilmesi taraftarıyım. Bu noktada devletin de bize katkılar sağlamasını, yardım etmesini ve devletin de bir takım politikalarla geri dönüşüm sektörünü desteklemesini istiyorum. Yerli üretici olmaktan, istihdam sağlamaktan gurur duyuyorum. Plastik hammaddenin yaklaşık yüzde 90'i ithal edilirken, Türkiye'nin endüstriyel ve post endüstriyel atıklarını toplayıp, ithal plastik hammaddeye  ikame yerli hammaddeyi üretmekten ve  Türk ağır sanayinin hizmetine sunmaktan gurur duyuyorum.

Burpol'un gelecekteki  hedefleri  tamamen bu yönde  ilerleyecektir.

Geri dönüşüm evde başlar. Kendini gerçekten iyi hissetmenin, sağlıklı olmanın, iletişim kurmanın, gelişmenin, topluma faydalı olmanın ve bir çok aradığımız meziyetin en etkin aracı hizmet etmek ise biz de yaşadığımız topluma etki edebilmek için çaba göstermeliyiz.

*Sektörünüzün 5 yıl sonrasını nasıl buluyorsunuz?

Sürdürülebilirlik, sıfır atık, depozito sistemi ve geri dönüşüm kavramları günümüzün en önemli kavramlarından. İç içe geçmekte olan bu kavramlar bir bütünün parçasını oluşturuyor ve bu çerçevede geri dönüşüm sektörü hızla büyümeye devam ediyor.
Plasfed' in raporuna göre 2050 yılında plastik ihtiyacının %60' ı geri dönüşüm ile karşılanacak, güncel fiyatlarla pazar büyüklüğü 900 milyar doları geçecek, Türkiye mevcut büyümesini sürdürürse 63 milyar dolarlık bir sektöre kavuşacak. Bugün 25.000 kişiye doğrudan istihdam sağlayan sektör, 2030 yılında 125.000 kişiye istihdam sağlama potansiyeline sahip.

Her konuda olduğu gibi geri dönüşüm konusunda da dünyada ve Türkiye' de rüzgarın yön değiştirdiği aşikar. Kaynakların kıt olduğu dünyamız da elbette geri dönüşüm sektörü yükselen ivmesini sürdürmeye devam edecek .

*Kadın girişimciler için önerileriniz nelerdir?

Kadınların ruhunda  girişimcilik ve doğurgan olmasından mütevellit sorumluluk duygusu  bu kadar yüksekken iş hayatındaki sayımızın az olmasını 3 ana etkene bağlıyorum:

İlki tüm dünyada ve ülkemizde varolan sosyo-kültürel engeller. İkincisi endüstri devriminden bu yana sayıca erkeklerin iş hayatındaki yoğunluğu ve kadınları evde istemeleri , üçüncü engel ise kadınların daha mükemmeliyetçi ve sorgulayıcı yapıya sahip olmaları.

Kadınların iş hayatındaki sayılarını arttırmanın tek yolu onlara inanmak ve içlerindeki yetenek ve kabiliyetleri çıkaracak konfor alanını sağlamaktır. Kadınların iş hayatındaki yerini arttırmak için önce bize güvenmeleri gereken erkekleri eğitmek gerekiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.